'POLİSİN SİLAH KULLANMA YETKİSİ' SINIRSIZ MI?-AV.YUSUF KARATAŞLI'NIN KALEMİNDEN

'POLİSİN SİLAH KULLANMA YETKİSİ' SINIRSIZ MI?-AV.YUSUF KARATAŞLI'NIN KALEMİNDEN

'Polisin Silah Kullanma Yetkisi' sınırsız mı?

Haberleri üzülerek takip ettik. Adana'nın Seyhan ilçesinde "dur" ihtarına uymayan suriyeli genç, polis tarafından vurularak öldürüldü.

Ailesiyle 7 yıldır Adana’da oturan tekstil işçisi 17 yaşındaki Ali Hemdan El Asani’yi öldüren polis memuru F.K. ifadesinde, “Peşinden koşarken zaten oruçluydum, dengemi kaybedip düştüm, silah ateş almış olabilir” demişti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Başkanı Avukat İlhan Öngör ise, Ali Hemdan’ın ceza yememek için arka sokağa girdiğini ve ardından giren polisin de hedef gözeterek ateş açtığını söylemişti.  (HABER MERKEZİ-AA)

Olaya ilişkin Adana Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada ise "Uygulama noktasında dur ikazına uymayarak kaçan Suriye uyruklu şahıs, uyarı ateşi açılması esnasında kazaen yaralanmıştır. Yaralı olarak hastaneye sevk edilen kişi yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir" denildi. Açıklamada polis memurunun açığa alındığı adli ve idari tahkikatın devam ettiği bildirildi.

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut ,olaya ait olduğu ileri sürülen görüntüleri Twitter hesabından paylaşarak "Adana Seyhan'da sokağa çıkma yasağının olduğu gün 17 yaşında bir çocuğun 'dur' ihtarına uymadığı için öldürülmesi bizleri derinden üzdü. Bu görüntülerle ilgili acil bir açıklama ve sorumluların adalet önünde hesap vermesini bekliyoruz" açıklamasını yaptı. Bulut, polis memurunun açığa alınmasının ardından yaptığı paylaşımda da "Takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı.

En son bugün basında yer alan haberlere göre ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana'da uygulama noktasından kaçması üzerine polis tarafından vurularak öldürülen Suriyeli Ali Hemdan El Asani'nin babası Adnan Hemdan El Asani'yi telefonla arayarak başsağlığı diledi.

Bütün bu olanlar polis’in silah kullanma yetkisinin sınırlarını düşünmemize yol açtı.  Son yıllarda yılda 10.000’erlik alımlarla polis ve bekçi sayısı neredeyse Türk Silahlı Kuvvetlerinin personel sayısına ulaştı. Polis alımında düşük bir KPSS puan şartı aranmakta ve bedeni yeterlilik testi yapılmaktadır. Oysa bir güvenlik görevlisinde her şeyden önce yasa bilinci ve vicdan olması , yeterli psikolojik testlere tabi tutulması gerekmektedir. Polislik mesleği iş bulamayan gençlerin son umudu olmamalıdır. Süresi 1 yılı bulmayan kurslarla göreve başlayan polis memurlarının silah kullanabilmesine yönelik hukuksal düzenlemeler nelerdir?
Anayasa’nın 17. Maddesinde,  “Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir” hükmü yer almaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ikinci maddesinde yaşam hakkı düzenlenmiştir. Bu hüküm şu şekildedir:

1.       Herkesin yaşam hakkı yasanın koruması altındadır. Yasanın ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bu cezanın yerine getirilmesi dışında hiç kimse kasten öldürülemez.

2.       Öldürme, aşağıdaki durumlardan birinde kuvvete başvurmanın kesin zorunluluk haline gelmesi sonucunda meydana gelmişse, bu maddenin ihlali suretiyle yapılmış sayılmaz:

3.       a) Bir kimsenin yasadışı şiddete karşı korunması için;

4.       b) Usulüne uygun olarak yakalamak için veya usulüne uygun olarak tutuklu bulunan bir kişinin kaçmasını önlemek için;

5.       c) Ayaklanma veya isyanın, yasaya uygun olarak bastırılması için.

Mevzuatımızdaki silah kullanma ile ilgili hükümleri şu şekilde belirtmek mümkündür:

1.       2559 sayılı polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun 16. Maddesinde silah kullanma yetkisi yer almaktadır.

Silah kullanma ile ilgili en kapsamlı düzenleme 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nda yer almaktadır. Bu maddede zor kullanma ve silah kullanma yetkileri düzenlenmiştir.

PVSK’nın 16. Maddesinin ilk 6 fıkrasında zor kullanma ile ilgili hükümler mevcuttur. Silah kullanma ile ilgili hükümler 7. Fıkradan itibaren yer almaktadır.

Maddenin yedinci fıkrasında polise silah kullanma yetkisinin hangi hallerde verileceği gösterilmiştir. Buna göre polis, meşru savunma hakkının kullanılması kapsamında, bedenî kuvvet[1] ve maddî güç kullanarak etkisiz hale getiremediği direniş karşısında, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde ve hakkında tutuklama, gözaltına alma, zorla getirme kararı veya yakalama emri verilmiş olan kişilerin ya da suçüstü halinde şüphelinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde, silah kullanmaya yetkilidir.

Polis, hakkında tutuklama, gözaltına alma, zorla getirme kararı veya yakalama emri verilmiş olan kişilerin ya da suçüstü halinde şüphelinin yakalanmasını sağlamak amacıyla silah kullanmadan önce kişiye duyabileceği şekilde “dur” çağrısında bulunacaktır. Kişinin bu çağrıya uymayarak kaçmaya devam etmesi halinde, önce uyarı amacıyla silahla ateş edilebilir. Buna rağmen kaçmakta ısrar etmesi, dolayısıyla ele geçirilmesinin mümkün olmaması halinde ise, kişinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde silahla ateş edilebilir.

Görüldüğü üzere burada silah kullanma yetkisi son çare olarak görünmektedir. Yapılan yargılamalarda kolluğun yasada belirtilen bu hususlara riayet edip etmediği her olayda aranmaktadır.

Ancak 16. Maddenin son fıkrası gereğince kendisine karşı silahla saldırıya teşebbüs edilmesi halinde kolluğa dur ihtarında bulunmadan da, silah kullanma yetkisi verilmiştir. Buradaki silah kullanmanın sınırı kişiye karşı silahla saldırıyı etkisiz kılacak ölçüde olacaktır. Kişi etkisiz hale getirildiği anda silah kullanmaya son verilmelidir.

Bütün bu yasal düzenlemelere rağmen polisin böyle rahatlıkla silah kullanıp bir gencimizi öldürmesi kaza sonucu değilse mutlaka cezalandırılmalıdır. Eline silah teslim edilerek görev yapan gençler gezi eylemlerinde yapıldığı gibi SMS lerle yüreklendirilmek yerine yasaları iyi öğrenecek ve insan haklarını içselleştirecek şekilde yetiştirilmelidirler.

Av. Yusuf KARATAŞLI

30.04.2020