PRİME ESAS KAZANÇ TUTARLARININ TESPİTİ İSTEMİ - DIŞ HARCAMALAR LİSTESİ - YOLLUK ÖDEMESİ - İŞÇİLİK ALACAĞI

PRİME ESAS KAZANÇ TUTARLARININ TESPİTİ İSTEMİ - DIŞ HARCAMALAR LİSTESİ - YOLLUK ÖDEMESİ - İŞÇİLİK ALACAĞI

T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
2022/12112
E. 
2022/15582
K. 
7.12.2022
T. 

PRİME ESAS KAZANÇ TUTARLARININ TESPİTİ İSTEMİ ( Uluslararası Tır Şoförü Olan Davacının Çıktığı Seferler İçin Düzenlenen “Dış Harcamalar Listesi" Belgesinin Yazılı Delil Teşkil Ettiği/Bu Listedeki Ödemelerin Ne Kadarlık Kısmının Yolluk Niteliğinde Kaldığının Açıklığa Kavuşturulması Gerektiği - Yapılan Ödemelerden Yolluk Kapsamında Kalan Kısmın Belirlenmesinden Sonra Bu Kısmın Sigorta Primine Esas Kazançlar Arasında Sayılamayacağı Geriye Kalan Kısmın ise Ücret Olduğu ve Sigorta Primine Esas Kazanç Tutar Kapsamına Girdiğinin Kabul Edilerek Karar Verilmesi Gerektiği )

DIŞ HARCAMALAR LİSTESİ ( "...Davacının Davalı İşveren Aleyhine Açtığı İşçilik Alacaklarına Yönelik Kesinleşen Davada Verilen Karar Sonrasında Davacıya İşverence Ödeme Yapılıp Yapılmadığı Belirlenerek Yapılan Ödemenin Yalnızca Hizmetin Gerçekleştiği Son Ayın Sigorta Primine Esas Kazancına Dahil Edileceği de Dikkate Alınmalıdır...” Şeklinde Bozma Sebepleri Belirtildiği - Dış Harcamalar Listesi Dikkate Alınmadan Sadece Dinlenen Tanık Beyanlarına Dayalı Olarak Düzenlenen Bilirkişi Raporu Esas Alınarak Hüküm Kurulmasının Hatalı Olduğu )

YOLLUK ÖDEMESİ ( Yapılan Ödemelerden Yolluk Kapsamında Kalan Kısmının Sefer İçin Gerekli Olan Yakıt Yol ve Köprü Geçiş Ücretleri Bazı Gümrüklerde Ödenecek Vergi Harç vb. Ödemeler ile Şoför İçin Zorunlu Olan Barınma ve Gıda Masrafları vs. Belirlenmesinden Sonra Bu Kısmın 506 Sk M.77 Gereği Sigorta Primine Esas Kazançlar Arasında Sayılamayacağı Geriye Kalan Kısmın ise Ücret Olduğu ve Sigorta Primine Esas Kazanç Tutar Kapsamına Girdiği Kabul Edilerek Karar Verilmesi Gerektiği )

İŞÇİLİK ALACAĞI ( İşçilik Alacağına İlişkin Dava Neticesinde Davacıya Yapılan Ödemeye İlişkin Belgelerin Dosyaya Alınmadığı ve Değerlendirme Yapılmadığı/Davacının Davalı İşveren Aleyhine Açtığı İşçilik Alacaklarına Yönelik Kesinleşen Davada Verilen Karar Sonrasında Davacıya İşverence Ödeme Yapılıp Yapılmadığı Belirlenerek Yapılan Ödemenin Yalnızca Hizmetin Gerçekleştiği Son Ayın Sigorta Primine Esas Kazancına Dahil Edileceğinin Dikkate Alınması Gerektiği Gözetilmeden Hüküm Kurulmasının Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu )

506/m.77,79

1086/m.288,289,292

ÖZET : Dava, davacının prime esas kazanç tutarının tespiti istemine ilişkindir.

Bozma ilamında belirtilmiş olmasına rağmen dış harcamalar listesi dikkate alınmadan, sadece dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarına dayalı olarak düzenlenen bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Öte yandan işçilik alacağına ilişkin dava neticesinde davacı tarafa yapılan ödemeye ilişkin belgeler dosya kapsamına alınmamış ve bu konuda da bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu nedenle Mahkemece, söz konusu dış harcamalar listesindeki ödemelerin ne kadarlık kısmının yolluk niteliğinde kaldığı açıklığa kavuşturulmalı, yapılan ödemelerden yolluk kapsamında kalan kısmının (sefer için gerekli olan yakıt, yol ve köprü geçiş ücretleri, bazı gümrüklerde ödenecek vergi, harç ve benzeri ödemeler ile şoför için zorunlu olan barınma ve gıda masrafları vs.) belirlenmesinden sonra bu kısmın 506 SK m.77 gereği sigorta primine esas kazançlar arasında sayılamayacağı, geriye kalan kısmın ise ücret olduğu ve sigorta primine esas kazanç tutar kapsamına girdiği kabul edilerek karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca mahkemece, davacının davalı işveren aleyhine açtığı işçilik alacaklarına yönelik kesinleşen davada verilen karar sonrasında davacıya işverence ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenerek, yapılan ödemenin yalnızca hizmetin gerçekleştiği son ayın sigorta primine esas kazancına dahil edileceği dikkate alınmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, davanın kabulüne karar verilmesi, bozma nedenidir.

DAVA : Dava, davacının prime esas kazanç tutarının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece bozma kararından sonra ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

KARAR : Davanın yasal dayanağı olan 506 Sayılı Kanun'un “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrasında, sigortalılarla işverenlerin bir ay içinde ödeyecekleri primlerin hesabında :

a-) ……….,

b-) ……….,

c-) İdare veya kaza mercilerince verilen karar gereğince (a) ve (b) fıkralarında yazılı kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamının esas alınacağı öngörülmüş, 2. fıkrasında, sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının belirlenmesinde dikkate alınmayacak ödeme ve yardımlar sıralanarak bunlar arasında yolluklara da yer verilmiştir.

Buna göre, maddenin 2. fıkrasında sayılan istisnalara girmemesi koşuluyla hizmet akdi karşılığı elde edilen gelirlerden sigorta primi kesilmesi asıldır. Anılan Kanunda ücretin tanımı yapılmamış olup söz konusu maddenin 1. fıkrasının (a) bendindeki “ücretler” kavramı içine asıl ücretle birlikte fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi unsurlar da girmektedir. (c) bendi gereğince, idare veya yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin prim hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak kazanmak yeterli olmamakta, işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar sonrasında işçiye (sigortalıya) ödeme yapılmış olması aranmakta, bu durumda, yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların primlerinin sigortalı payının infaz sırasında sigortalıya yapılan ödemeden düşülmesi işverenin Kuruma karşı prim yükümlülüğünü kaldırmadığı da dikkate alınmak suretiyle, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dâhil edilmesi, hizmet akdi daha önceki bir tarihte sona erdiği takdirde ise yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 288. maddesinde, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belir bir tutarı geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belir bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, 289. maddesinde, 288. madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. ve 202. maddelerinde de bu düzenlemeler korunmuştur.

Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.

Eldeki dava dosyası incelendiğinde; her ne kadar mahkemece dairemizce verilen bir önceki bozma ilamına direnilmiş ise de, anılan direnme kararı üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12.11.2019 tarihli ve 2015/10-2856 Esas, 2019/1168 Karar numaralı ilamıyla,direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve açıklanan genişletilmiş gerekçe ve nedenlerle bozulmasına karar verilmiş,Mahkemece söz konusu bozma ilamı üzerine yapılan yargılama neticesinde davacının aylık ortalama 675 Euro aldığı kabul edilerek davalı işverene ait 35116.14 sicil sayılı işyerinde kuruma bildirilen gün sayıları değişmeksizin tavan tutarı aşmayacak şekilde belirlenen spek tutarı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemece,bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Gerek Dairemizin gerekse Hukuk Genel Kurulunun yukarıda işaret edilen bozma ilamlarında, uluslararası tır şoförü olarak çalışan davacının çıktığı seferler için düzenlenen “dış harcamalar listesi” sigorta primine esas kazancın tespitine dair iş bu dava yönünden yazılı delil teşkil ettiği kabul edilmeli ve söz konusu dış harcamalar listesindeki ödemelerin ne kadarlık kısmının yolluk niteliğinde kaldığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Yapılan ödemelerden yolluk kapsamında kalan kısmının (sefer için gerekli olan yakıt, yol ve köprü geçiş ücretleri, bazı gümrüklerde ödenecek vergi, harç ve benzeri ödemeler ile şoför için zorunlu olan barınma ve gıda masrafları vs.) belirlenmesinden sonra bu kısmın 506 Sayılı Kanun'un 77. maddesi gereği sigorta primine esas kazançlar arasında sayılamayacağı, geriye kalan kısmın ise ücret olduğu ve sigorta primine esas kazanç tutar kapsamına girdiği kabul edilerek karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca mahkemece, davacının davalı işveren aleyhine açtığı işçilik alacaklarına yönelik kesinleşen davada verilen karar sonrasında davacıya işverence ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenerek, yapılan ödemenin yalnızca hizmetin gerçekleştiği son ayın sigorta primine esas kazancına dahil edileceği de dikkate alınmalıdır...”şeklinde bozma sebepleri açıkça belirtilmiş olmasına rağmen söz konusu dış harcamalar listesi dikkate alınmadan,sadece dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarına dayalı olarak düzenlenen bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Öte yandan işçilik alacağına ilişkin dava neticesinde davacı tarafa yapılan ödemeye ilişkin belgeler dosya kapsamına alınmamış ve bu konuda da bir değerlendirme yapılmamıştır.

Bu nedenle Mahkemece, söz konusu dış harcamalar listesindeki ödemelerin ne kadarlık kısmının yolluk niteliğinde kaldığı açıklığa kavuşturulmalı,yapılan ödemelerden yolluk kapsamında kalan kısmının (sefer için gerekli olan yakıt, yol ve köprü geçiş ücretleri, bazı gümrüklerde ödenecek vergi, harç ve benzeri ödemeler ile şoför için zorunlu olan barınma ve gıda masrafları vs.) belirlenmesinden sonra bu kısmın 506 Sayılı Kanun'un 77. maddesi gereği sigorta primine esas kazançlar arasında sayılamayacağı, geriye kalan kısmın ise ücret olduğu ve sigorta primine esas kazanç tutar kapsamına girdiği kabul edilerek karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca mahkemece, davacının davalı işveren aleyhine açtığı işçilik alacaklarına yönelik kesinleşen davada verilen karar sonrasında davacıya işverence ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenerek, yapılan ödemenin yalnızca hizmetin gerçekleştiği son ayın sigorta primine esas kazancına dahil edileceği de dikkate alınmalıdır.

Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 07.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.