RÜCU DAVASINDA SORUMLULAR ARASINDA TESELSÜL HÜKÜMLERİ DEĞİL KUSUR ORANINDA SORUMLULUK GEÇERLİDİR

RÜCU DAVASINDA SORUMLULAR ARASINDA TESELSÜL HÜKÜMLERİ DEĞİL KUSUR ORANINDA SORUMLULUK GEÇERLİDİR

T.C.

Yargıtay

4. Hukuk Dairesi         

2018/4663 E.

2019/1662 K.

    MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 01/10/2014 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/02/2017 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan kabulü ile asıl davanın kısmen, birleşen davanın tamamen kabulüne dair verilen 13/06/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava ve birleşen dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince; davacının istinaf başvurusu kabul edilerek yeniden hüküm kurulmuş; iş bu hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; davalı doktorun yaptığı hatalı tedavi nedeniyle dava dışı hasta tarafından müvekkili idare aleyhine … 1. İdare Mahkemesinin 2004/1757 esas sayılı dosyasında, hizmet kusuru iddiasıyla dava açıldığını, davanın kısmen kabul edildiğini, davalının kusuruyla neden olduğu zararı, idare mahkemesi kararına istinaden ödemek zorunda kaldıklarını belirterek hem asıl hem de birleşen dava yönünden rücuen tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Rücu davasında sorumlular arasında teselsül hükümleri değil kusur oranında sorumluluk geçerlidir. Buna göre açıklanan ilke gözönünde tutularak davalının, oluşan zarara katkısı ve tarafların kusur oranlarının bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle belirlenmesi ve kusur oranı itibariyle tazminatla sorumlu tutulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.