SALDIRIYA UĞRAYAN SANIĞIN TEK BIÇAK DARBESİ İLE SALDIRGANI ÖLDÜRMESİ KASTEN ÖLDÜRME DEĞİLDİR

SALDIRIYA UĞRAYAN SANIĞIN TEK BIÇAK DARBESİ İLE SALDIRGANI ÖLDÜRMESİ KASTEN ÖLDÜRME DEĞİLDİR

TC

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

 2018/166 E.

2018/308 K.

"İçtihat Metni"

.......................

Gaziantep Üniversitesi Nizip Eğitim Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olan sanık ...’ın, ev arkadaşlarından ... ile beraber, olay tarihinden iki gün önce akşam saatlerinde Okan Parkı’nda bulundukları sırada, içlerinde maktul ... ile inceleme dışı sanık ...’ın da bulunduğu ve alkollü bir şekilde yüksek sesle şarkı söyleyip etrafa rahatsızlık veren grup ile aralarında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, sanık ...’in, maktul ... ile yanında bulunan ... ve inceleme dışı sanık ...’ı bıçakla ve yumruk atarak yaraladığı, ...’ın da maktul ...’a tekme ve yumruk attığı, olaya müdahale eden polislerin, kavga eden kişileri polis merkezine götürüp ifadelerini aldıktan sonra haklarında yasal işlem yaptıkları, sanık ... ve arkadaşı ...’ın lehine olacak şekilde 6284 sayılı Kanun uyarınca haklarında koruma tedbiri uygulandığı, bu olaydan iki gün sonra 25.05.2015 tarihinde, maktul ..., inceleme dışı katılan sanıklar ..., ... ve ...’in, akşam saat 21.30 sıralarında Okan Parkı’nda buluşarak iki gün önceki kavga nedeniyle sanık ... ve arkadaşlarının evlerine gitmeye karar verdikleri, maktul ... ile inceleme dışı katılan sanık ...’in, sanık ve arkadaşlarının oturdukları binanın üçüncü katına çıkarak kapı zilini çaldıkları, inceleme dışı katılan sanıklar ... ile ...’in ise aşağıda apartmanın önünde bekledikleri, sanık ...’in kapıyı açmasıyla birlikte elinde bıçak bulunan maktul ... ile ...’in, eve girerek sanık ... ve koridorda bulunan S...h'i odalardan birine doğru itekledikleri, maktul ... ile ...’in, evin içerisindeki sesleri duyup odasından çıkan ... ile o esnada tuvaletten çıkan ...'i de odaya getirdikleri ve hepsini yan yana dizüstü yere oturttukları, maktul ... ve ...’in ise ayakta bekledikleri, maktul ...’un elinde bıçak bulunduğu hâlde sanık ... ve arkadaşlarına bağırarak küfrettiği, kısa bir süre sonra ...’in, evin aşağısında beklemekte olan kardeşi ... ile arkadaşı ...’ye seslenerek yukarıya çağırdığı, eve gelen ... ve ...’nin de aynı odaya girerek maktul ... ile ...’in yanında yer aldıkları, oda içerisinde maktul ... ve arkadaşlarından oluşan dört kişilik grubun ayakta, sanık ... ve arkadaşlarından oluşan dört kişilik grubun da yerde dizüstü oturur vaziyette oldukları, maktul ...’un, iki gün önce yaşanan kavga konusunu konuşmaya başladığı, sanık ve arkadaşlarına iki gün önceki olay nedeniyle kimin kendilerini döveceğini söylediğini sorduğu, ...’ın, ortamı yumuşatmak amacıyla çay yapıp birlikte içerek meseleyi o şekilde konuşma teklifinde bulunması üzerine, inceleme dışı katılan sanık ...’in, ...’in boğazına tekme atarak kısa bir süre nefessiz kalmasına neden olduğu, maktul ve arkadaşlarının, sanık ...’i ayağa kaldırarak birlikte tokat atmaya başladıkları, bu sırada sanık ...’in, daha önce beline sakladığı bıçağı eline alarak sağa sola salladığı, bıçağın maktul ...’un karın bölgesine isabet ettiği, maktul ...’un yere düşmesi üzerine sanık ...’in, sırasıyla ... ve ...’ı da bıçakla yaralayıp son olarak kaçmaya çalışan ...’ı belinden yaraladığı, inceleme dışı katılan sanıklar ..., ... ve ...’nin evden kaçarak kendi imkânlarıyla hastaneye gittikleri, maktul ...’un ise aldığı bıçak darbesiyle yerde yığılı kaldığı, ... ile S...h’in balkona çıkıp bağırarak yardım istediği, sanık ...’in ise elinde bulunan bıçağı tuvalet deliğine attıktan sonra, maktul ...’un yerde kanlar içinde yattığını görmesi üzerine odasından getirdiği gazlı bezi arkadaşı ...’a vererek maktul ...’un yarasına bastırmasını istediği, maktul ...’un göbek deliğinin 2 cm solundan aldığı bıçak darbesi nedeniyle büyük damar ve iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği olayda; suç tarihinden iki gün önce Okan Parkı’na giden sanık ... ve arkadaşı ...’in, alkollü bir şekilde parkta çevreye rahatsızlık veren maktul ve arkadaşlarıyla karşılaşmamak için bir an önce parktan uzaklaşmaya çalıştıkları sırada, ...’in yere düşmesi nedeniyle parktan kaçamamaları üzerine, yanlarına gelen maktul ve arkadaşlarının kendilerine sataşması sonucu kavga etmeleri ve götürüldükleri polis merkezinde maktul ve arkadaşlarının kendilerine zarar vermelerinden endişe ettiklerini dile getirip koruma tedbiri talebinde bulunmaları, yaşanan kavganın, sanığın maktule husumet beslemesini ve onu öldürmek istemesini gerektirecek boyutta olmaması, zira kavgada yaralanarak asıl zarar gören ve kinlenen tarafın maktul ve arkadaşları olması, sanığın, maktulü bıçaklama anına kadar, ilk başta evde sayıca üstün oldukları da göz önüne alındığında, maktul ve arkadaşlarına yönelik herhangi bir saldırıda bulunmaması, sanığın ayağa kalktıktan sonra ani gelişen arbede sırasında, hareketli ortamda, elindeki bıçağı sallayarak tek bir öldürücü darbeyle maktulü yaralaması, diğer 2 yaranın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olması, sanığın maktulün hayati önem taşıyan karın bölgesini hedef alarak hareket ettiğinin saptanamaması, engel bir neden olmadığı hâlde bıçakla saldırma eyl...e kendiliğinden son vermesi, sanığın, arkadaşları kaçan ve yerde savunmasız şekilde yatan maktulü daha fazla yaralama ve bıçağı daha çok saplama imkânı varken, elindeki bıçağı tuvalet deliğine attıktan sonra odasından getirdiği gazlı bezi arkadaşı ...’a verip maktule tampon yapmasını söyleyerek maktulün ölümüne engel olmaya çalışması karşısında; sanığın olay öncesi, olay esnası ve sonrasındaki davranışları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, öldürme kastıyla değil yaralama kastıyla hareket ettiği, yaralama eylemiyle maktulün ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu anlaşıldığından eyl...in kasten yaralama sonucu öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir Ceza Genel Kurulu Üyesi; "Sanığın eyl...in kasten öldürme suçunu oluşturduğu" düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının haklı nedene dayanan itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün kendilerini vekille temsil ettiren katılanlar lehine karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenecek maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi ve sanık hakkında Anayasa Mahkemesince TCK’nun 53. maddenin 1. fıkrasının iptal edilen hükümlerine göre uygulama yapılması suretiyle düzeltilerek onanmasına; yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması karşısında, hükmolunan ceza miktarı ve sanığın tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak sanık ...’ın tahliyesine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 20.12.2017 gün ve 2013-5207 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
3- Diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan Nizip Ağır Ceza Mahkemesinin 20.01.2016 gün ve 145-16 sayılı hükmünün, kendilerini vekille temsil ettiren katılanlar lehine karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesine göre maktu vekâlet ücretine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08.10.2015 gün ve 140-85 karar sayılı kararı ile, TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen hükümlerinin uygulanmaması isabetsizliklerinden BOZULMASINA,
Ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususların, 1412 sayılı CMUK'nun 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görüldüğünden, hüküm fıkrasının sonuna; "Katılanlar ... ve ...'in kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 3.600 Lira maktu vekâlet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine" ve hüküm fıkrasından hak yoksunluğuna ilişkin bendin çıkarılarak yerine "Kasıtlı bir suçtan mahkûmiyetine karar verilen sanık hakkında Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08.10.2015 gün ve 140-85 sayılı iptal kararı gözetilerek TCK'nun 53/1-2-3. maddesinin uygulanmasına" ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4- Yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması karşısında, sonuç ceza miktarı ve sanığın tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak sanık ...’ın TAHLİYESİNE, başka bir suçtan tutuklu ya da hükümlü değil ise derhal salıverilmesi için YAZI YAZILMASINA,
5- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.06.2018 tarihinde yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.