SANIĞI, POLİSİN 'BİN ŞU ARABAYA ŞEREFSİZ KÖPEK' SÖZLERİ KURTARDI!

Ekim 6, 2021 - 15:11

Polisin '...bin şu arabaya şerefsiz köpek' sözleri mahkumiyet kararını bozdurdu. Kamu görevlisine direnme ve hakaret suçlarında Yargıtay farklı iki noktaya dikkat çekti.

Kamu görevlisine "görevi yaptırmamak için direnme" suçunda Yargıtay zincirleme suç hükümlerinin ne şekilde gerçekleştiği açıklanıp tartışılması ile haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmamasını gerekçe göstererek yerel mahkemenin mahkumiyet kararını bozdu.

POLİS: BİN ŞU ARABAYA ŞEREFSİZ KÖPEK

Olayda sanık direnme gösterdiği süreçte polis memurlarından birinin gözünün içine birber gazı sıktığını, kendisine sinkaflı şekilde küfür ederek "...bin şu arabaya şerefsiz köpek" dediğini ifade etti.

'OMZUM VE DİZ KAPAĞIMA VURDULAR'

Sanık kendisinin zorla araca bindirmeye çalışıldığını ve eline kelepçe takıldığını beyan ederek arabaya binerken omuzu ve diz kapağına vurulduğunu savunmasında geçirmiştir.

YARGITAY'DAN DİRENME VE HAKARET İÇİN KRİTİK DEĞERLENDİRME

Yerel mahkemenin mahkumiyet kararındaki eksiklikler ise kolluk kuvvetinin ve görevlilerin olayın gelişimindeki rolleri tartışılmaması nedeniyle Yargıtay tarafından hüküm bozulmuştur.

---* Direnme suçu için; Olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna bakılmasını,

---* Hakaret suçu için; Haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, nedeniyle yerel mahkemenin mahkumiyet kararını bozmuştu.

Yargıtay direnme ve hakaret suçlarında olayın çıkış nedeni ile haksız tahrik hükümlerine dikkat çekerek bunlarında da tartışılmasının gerektiğini ortaya koymuştur.

İşte o karar;

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret

HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1- TCK'nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, somut olayda katılanlar ve tanık beyanları ile mahkeme kabulüne göre, sanığın, katılan polis memurlarınca polis otosuna bindirilmeye çalışıldığı sırada binmek istemeyerek direnmesi şeklinde kabul edilen eylemlerinde görevi yaptırmamak için direnme suçunda cebir ve tehdit unsurunun ne şekilde gerçekleştiği, kanıtlara dayalı olarak açıklanmadan yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,

2- Sanığın, sadece katılan ...'a hakaret ettiği olayda, zincirleme suç hükümlerinin ne şekilde gerçekleştiği açıklanıp tartışılmadan, TCK'nın 43. maddesinin uygulanması,

3- Sanığın aşamalarda "... güvenlik görevlisi orada bulunan sandalyeyi geriye doğru ittirerek üzerime doğru geldi. Şu an huzurdaki polis memurlarından ... birden gözümün içine doğru biber gazı sıktı. Bana karakol ifademde belirttiğim şekilde sinkaflı şekilde küfür ederek "...bin şu arabaya şerefsiz köpek" dedi. Beni zorla araca bindirmeye çalıştılar. Bu arada elime kelepçe takıldı. Arabaya bindirirlerken de omzum ve diz kapağıma vurdular.." şeklindeki savunması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre direnme suçu yönünden TCK'nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,

Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.