SANIĞIN TAHRİK EYLEMİNE MARUZ KALDIĞINI BEYAN ETMESİNE RAĞMEN ÜZERİNDE DARP/CEBİR İZİNE RASTLANILMAMASI

SANIĞIN TAHRİK EYLEMİNE MARUZ KALDIĞINI BEYAN ETMESİNE RAĞMEN ÜZERİNDE DARP/CEBİR İZİNE RASTLANILMAMASI

T.C.

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 2019/1-120

K. 2019/607

T. 17.10.2019

Olay tarihinde 28 yaşında ve işsiz olan sanık ...'nun 2010 yılında Erzurum ili, Yıldızkent Semtinde bulunan Erhuzur Bakım Merkezinde hasta bakıcı olarak çalıştığı sırada aynı yerde çalışan ve kendisi gibi hasta bakıcılığı yapan evli ve o tarihte 3 çocuklu olan maktul ... ile tanıştığı, bir süre sonra maktul ile sanığın tanışıklığının mesai arkadaşlığını aşarak cinsel birlikteliği de kapsayan duygusal ilişkiye dönüştüğü, bu ilişkiden maktulün eşi Hamza'nın haberdar olması üzerine, sanıkla görüşüp ona ilişki yaşadığı kadının evli ve çocuklu bir kadın olduğunu söylediği, bu uyarıları ciddiye almayan sanığın katılan ...'ya sert şekilde cevap verdiği, maktul ...'ın kendisinden habersiz olarak sanıkla buluşmaya ve telefonla görüşmeye devam etmesi üzerine katılan ... ile maktul ...'ın ayrı yaşama kararı aldıkları, müşterek 3 çocuklarının bulunduğu ve yaklaşık 15 yıl süren evliliklerini bir süre sonra, 2014 yılında anlaşmalı boşanma ile sonlandırdıkları, ayrı yaşadıkları süre içerisinde de birbirleriyle görüşmeyi sürdüren katılan ... ve maktul ...'ın 2014 yılı Mayıs ayında, maktulün talebi üzerine yeniden evlendikleri, boşandıktan sonra maktulün tekrar eski eşi Hamza ile evlenmesini kabullenemeyen sanığın maktul ile tüm bu süreç sırasında da ilişkisini sürdürmeye çalıştığı, maktul ...'ın katılan ... ile evli olduğu süre içerisinde 15.01.2012 tarihinde ..., 30.11.2014 tarihinde ise ...isimli iki çocuk daha dünyaya getirdiği, bu iki çocuğun biyolojik babalarının sanık ... olduğu, maktul ... eşi katılan ...'nın 26.12.2011 tarihinde kasten yaralama, kişilerin huzur ve sükûnunu bozma ve geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali suçlarını işlediği iddiasıyla sanık ... hakkında şikâyetçi oldukları, yapılan yargılama sonucunda geceleyin konut dokunulmazlığının ihlali suçundan sanığın 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu hükmün Yargıtayca onanarak kesinleştiği, Erzurum Aile Mahkemesi'nin 31.05.2012 tarihli kararı ile maktul ...'ın talebi üzerine sanık ... hakkında maktule yönelik şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürücü söz ve davranışta bulunmaması, maktulün konutundan uzaklaştırılması ve maktulün konutuna ve yakınlarına yaklaşmamasına ilişkin 6 ay süreli tedbir kararı verildiği, maktul ...'ın 23.05.2014 tarihinde otobüs durağında beklediği sırada sanık ...'nun yanına gelerek kendisi ile konuşmak istediğini, eşiyle yeniden evlendiğini söylemesi üzerine, sanığın boğazını sıktığını, “Orospu” diyerek hakaret ettiğini ve çantasında bulunan cep telefonunu alarak kırdığını, nüfus cüzdanını ise yanında taşıdığı bıçakla kestiğini iddia etmesi üzerine sanık hakkında tehdit ve resmî belgeyi bozma suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda sanığın atılı suçları işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraat kararları verildiği, olay günü sanığın telefonla arayarak maktulü evinin yakınlarıdaki bir noktaya çağırdığı, bir süre sonra buluşma noktasına gelen maktul ile sanık arasında tartışma çıktığı, olay yerinin karşısındaki apartmanda ikamet eden tanıklar ... ve ...'in sanık ... maktul arasındaki bu tartışmayı uzaktan kısmen gördükleri, tartışma sırasında sanığın sürekli olarak cebinde taşıdığını belirttiği bıçağı çıkararak maktulün göğüs bölgesine 11 adedi müstakilen öldürücü nitelikte olacak şekilde 12 kez vurduğu, maktul ...'ın kesici delici alet yaralanmasına bağlı çok sayıda kosta kırıkları ile birlikte iç organ hasarı sonucu gelişen iç kanama neticesinde yaşamını yitirdiği anlaşılan olayda;

Karşılıklı rıza ile başlamış bile olsa, maktulün eşiyle boşanmasından sonra 2014 yılında eşine dönerek yeniden evlenmesiyle, sanıkla arasındaki bu ilişkiyi sürdürme niyetinin olmadığını açığa vurmasına karşın, maktul ... eşine yönelik suç oluşturacak eylemleri işlemekten çekinmez bir tavır sergileyen sanığın, maktul ... katılanın müracaatları sonucu hakkında mahkûmiyet hükmü verilmesine ve uzaklaştırma kararı alınmasına karşın maktul ile ilişkisini sürdürmeye çalıştığı, sanığın haksız tahrik hükmünden faydalanmaya yönelik olarak savunmasında ileri sürdüğü maktulün olay sırasında yakasından çektiği ve kendisine tokat attığı yönündeki iddialarına, sanığın vücudunda darp cebir izi bulunmadığı yönündeki doktor raporu ile sanık ... maktul arasında olaydan önce fiili bir saldırı görmedikleri yönünde tanıklık yapan ... ve ...'ın beyanları karşısında itibar edilemeyeceği,

Yine bu yönde, sanığın soyut iddiasından başka hiçbir delil bulunmayan, sanığın maktulün kendisinden istediği parayı alamayınca ona hakaret etmesi üzerine, maktule yönelik eylemini gerçekleştirdiği iddiası kabule değer görülse dahi, maktulün sanığa yönelik hakaret eyleminin ilk haksız hareket niteliğinde sayılmasının mümkün olmadığı gibi, etki-tepki ilişkisi içinde haksız tahrikte dengenin, sanık lehine bozulmadığı;

İnsanları yaralama ve öldürme potansiyeline sahip bıçağı sürekli cebinde taşıdığını ifade eden, bu şekilde gittiği her yere şiddeti de beraberinde taşımayı kişilik hâline getirmiş olan sanığın, 5 çocuk annesi 32 yaşındaki ...'ı haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında değil, maktulün kendisi ile ilişkisini bitirip eşi ile tekrar evlenmesinden duyduğu kıskançlık ve intikam duygusu ile hareket ederek kasten öldürdüğü kabul edilmelidir.

Bu itibarla Yerel Mahkemenin sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmamasına ilişkin direnme gerekçesinin isabetli olduğuna, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan üç Ceza Genel Kurulu Üyesi; "Sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiği," düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1- ) Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 05.06.2018 tarihli ve 260-273 sayılı, sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmamasına ilişkin direnme gerekçesinin İSABETLİ OLDUĞUNA, diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

2- ) Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 17.10.2019 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.