SENET ÜZERİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİĞİN GEÇERLİ OLABİLMESİ İÇİN DÜZENLEYEN TARAFINDAN İMZA YADA PARAF ATILMASI GEREKİR
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
2017/5503 E.
2017/15366 K.
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 21/02/2017 tarih, 2016/11154 E. – 2017/2353 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; senedin teminat senedi olduğunu belirterek borca itirazda bulunduğu, daha sonra 11/02/2014 tarihli dilekçe ile de senette tahrifat yapıldığını ileri sürdüğü, mahkemece, teminat iddiasını ispata yarar belge sunulmadığından buna dayalı itirazın reddine, adli tıp kurumundan alınan rapora göre ise, senette tahrifat yapıldığı gerekçesiyle anılan iddianın kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda ise söz konusu kararın tahrifat iddiasının (5) günlük yasal itiraz süresi geçirildikten sonra ileri sürüldüğü, itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu anlaşılmaktadır.
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senedin, teminat amacıyla verildiği iddiası, 2004 sayılı İİK’nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, aynı Kanun’un 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekir.
Bununla birlikte, İİK’nun l70/b. maddesi yollaması ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde de uygulanması gereken aynı Kanun’un 63. maddesi gereğince borçlu, senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini yargılama sırasında ileri sürebilir. Bu bağlamda senette tahrifat iddiası senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında olmakla beş günlük itiraz süresi içinde ileri sürülmese bile, süresinde yapılan bir itirazın incelenmesi sırasında da ileri sürülmesi mümkündür.
Somut olayda; yasal süre içerisinde borçlu tarafından senedin teminat senedi olduğu belirtilerek borca itirazda bulunulduğu bu itirazla ilgili yargılama devam ederken 11/02/2014 tarihli dilekçe ile de senette tahrifat yapıldığının ileri sürüldüğü görülmektedir.
Buna göre, Dairemizce; mahkeme kararının, tahrifat iddiasının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle maddi hataya müsteniden bozulduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, 6100 sayılı HMK’nun 207. maddesi hükmü gereğince, senetteki düzeltmelerin düzenleyen tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın düzenleyene ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olacağından, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır.
Bununla birlikte takip dayanağı bononun vade tarihinde tahrifat yapılması, kambiyo vasfını etkilemiyorsa takibin iptalini gerektirmez. Ancak tahrifat öncesi vade tarihinin, bonoda çift vade oluşmasına sebebiyet vermesi ya da vade tarihinin, düzenlenme tarihinden önce olduğu sonucuna varılması halinde ise, senet kambiyo vasfını kaybedeceğinden İİK’nun 170/a maddesi uyarınca re’sen takibin iptali gerekir.
Somut olayda, adli tıp kurumunca düzenlenen 14/11/2014 tarihli bilirkişi raporuna göre; takibe dayanak bonoda, ödeme tarihinin yazı ile yazılması gereken bölümünde rakamla yazılı tarihin, yıllar hanesinin birler basamağında evvelce bulunan “1” rakamının farklı fiziki evsafta kalem ile “2” rakamına dönüştürülmüş olduğu böylelikle 14/11/2011 olan vade tarihinin tahrifen 14/11/2012 olarak değiştirildiği tespit edilmiştir.
Bononun tahrifattan önceki 14/11/2011 şeklinde yazılan vade tarihinin, bonoda çift vade oluşmasına sebebiyet vermediği ve düzenleme tarihi (olan 14/11/2011 tarihi) ile aynı tarih olduğu görülmekle, yapılan tahrifatın bononun kambiyo vasfına halel getirmeyeceği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, yukarıda anlatılanlar ışığında senette yapılan tahrifatın bononun kambiyo vasfını etkilemediğinden tahrifat iddiasının da reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup hükmün bu gerekçe ile bozulması gerekirken, Dairemizce itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmakla, karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle ve değişik gerekçe ile kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 21/02/2017 tarih ve 2016/11154 E. – 2017/2353 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.