SERVİS VERMEMEK İÇİN İŞTEN ATAN PATRONA YARGITAY DUR DEDİ!

SERVİS VERMEMEK İÇİN İŞTEN ATAN PATRONA YARGITAY DUR DEDİ!

İşyerini taşıdı: Servis vermemek için işten atan patrona Yargıtay dur dedi!

Yetkili serviste mekanik ustası olarak çalışan personelin, işyerinin taşınmasından sonra işverenin eski işyerine yakın yerde ikamet eden, ücret ve servis olarak pahalıya mal olan personelden kurtulmak istediğini, bu nedenle kendisine karşı da psikolojik baskı, hakaret ve küfürlere başvurulduğunu, mesleki deneyim ve onurunu, kişiliğini ayaklar altına alan ... kırıcı sözler sarf edildiğini, iş yükü iki katına çıkarılmasına rağmen çalışan davacının 27.02.2012 tarihinde işbaşı yapmak üzere işe geldiğinde işyerine alınmadığını, büroya çağrılarak bir kısım evrakı imzalamasının istendiğini, imzalamayınca da iş sözleşmesinin feshedildiğini ifade etmiştir.

Personelini işten çıkartırken de haklarını alamayacağına dair sözler sarf edildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla çalışma, yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

İŞVEREN: İDDİALAR ASILSIZ

İşverenenin ı vekili cevap dilekçesinde; davacının 25.02.2012 tarihine kadar müvekkiline ait işyerinde mekanik ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin feshine ilişkin iddiaların asılsız olduğununu beyan etmiştir.

Davacı olan mekanik ustası personelin işverenden habersiz şekilde tamirhane açtığını, işyerine gelen müşterileri daha ucuz olduğunu söyleyerek kendi tamirhanesine yönlendirdiğini, davacının iş ahlakına ve sadakatine aykırı davrandığını, kendi işinin başına geçmek için işi bıraktığını, aynı gün üç işçinin aynı sebeple işten ayrıldıklarını, işten ayrılan işçilerden ...’ün işverene ..., ... ve kendisinin işten ayrıldığını belirten mesaj yolladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

İŞ AKDİNİ KİM FESHETTİ?

Mahkeme kararında taraflar arasındaki uyuşmazlığın iş akdini davacının mı, yoksa davalının mı feshettiği noktasında toplandığını belirtmiştir.

Somut uyuşmazlıkta davacının aynı işyerinde çalışan diğer iki arkadaşı ile birlikte "... Bey tenezzül edip bizimle konuşmadığınız için biz hariç herkesin haberi olan bir durumu bizimle paylaşmadığınız için bize saygı gösterip değer vermediğiniz, ben, ..., ... işi bıraktık haberiniz olsun." şeklinde mesaj çektikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı iş akdini haklı bir neden olmadan kendisi feshettiğinden kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. 3-Hükmedilen miktarların net mi, yoksa brüt mü olduğunun kararda gösterilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

İŞ MAHKEMESİ KRİTİK NOKTAYA DİKKAT ÇEKTİ: İŞÇİ ALACAKLARINI NİYE YAKSIN?

İş Mahkemesi ise iş hukuku açısından çok kritik bir noktaya dikkat çekmiştir. Mahkeme 6 yıldan fazla çalışması bulunan bir işçinin, haklı fesih imkânı varken işçilik alacaklarını yakacak şekilde iş sözleşmesini feshetmesinin eşyanın tabiatına aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Mahkeme kararından "... 22. İş Mahkemesinin 13.07.2016 tarihli ve 2016/250 esas, 2016/236 karar sayılı kararı ile; bozmaya kısmen uyularak (3) numaralı bozma sebebi yönünden hükmedilen miktarların net olduğunun karara bağlandığı, (2) numaralı bent yönünden ise; davacı tarafından kendi telefonundan bizzat işi bıraktığına dair işverene gönderilen bir mesaj olmadığı gibi bu mesajın çalışanlardan Sevda'nın telefonundan haberi olmaksızın diğer çalışan ... tarafından davalı işverene gönderildiği, dosyalardaki mesaj metni ve tanık beyanlarıyla da bu hususun sabit olduğu, 6 yıldan fazla çalışması bulunan bir işçinin, haklı fesih imkânı varken işçilik alacaklarını yakacak şekilde iş sözleşmesini feshetmesinin eşyanın tabiatına aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir." denilmiştir.

Direnme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY HAKLI BULDU

Yargıtay ise kısmen bozma kararına uyularak verilen işçinin haklı fesih imkanı varken işçilik alcaklarını yakacak şekilde iş sözleşmesini feshetmsinin eşyanın tabiatına aykırı olması gerekçesine uyarark "Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 30.06.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi." mahkemenin direnme kararına uymuş ve hükmü onaylamıştır.

 

9. Hukuk Dairesi 2021/7072 E. , 2021/11104 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalıya ait yetkili serviste mekanik ustası olarak 06.01.2006-27.02.2012 tarihleri arasında çalıştığını, işyerinin taşınmasından sonra işverenin eski işyerine yakın yerde ikamet eden, ücret ve servis olarak pahalıya mal olan personelden kurtulmak istediğini, bu nedenle müvekkiline karşı da psikolojik baskı, hakaret ve küfürlere başvurulduğunu, mesleki deneyim ve onurunu, kişiliğini ayaklar altına alan ... kırıcı sözler sarf edildiğini, iş yükü iki katına çıkarılmasına rağmen çalışan davacının 27.02.2012 tarihinde işbaşı yapmak üzere işe geldiğinde işyerine alınmadığını, büroya çağrılarak bir kısım evrakı imzalamasının istendiğini, imzalamayınca da iş sözleşmesinin feshedildiğini, işten çıkarken de haklarını alamayacağına dair sözler sarf edildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla çalışma, yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 25.02.2012 tarihine kadar müvekkiline ait işyerinde mekanik ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin feshine ilişkin iddiaların asılsız olduğunu, davacının müvekkilinden habersiz şekilde tamirhane açtığını, işyerine gelen müşterileri daha ucuz olduğunu söyleyerek kendi tamirhanesine yönlendirdiğini, davacının iş ahlakına ve sadakatine aykırı davrandığını, kendi işinin başına geçmek için işi bıraktığını, aynı gün üç işçinin aynı sebeple işten ayrıldıklarını, işten ayrılan işçilerden ...’ün işverene ..., ... ve kendisinin işten ayrıldığını belirten mesaj yolladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.03.2016 tarihli ve 2014/30278 esas, 2016/6171 karar sayılı kararı ile; (1) numaralı bentte davalının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, “…2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş akdini davacının mı, yoksa davalının mı feshettiği noktasında toplanmaktadır. Somut uyuşmazlıkta davacının aynı işyerinde çalışan diğer iki arkadaşı ile birlikte "... Bey tenezzül edip bizimle konuşmadığınız için biz hariç herkesin haberi olan bir durumu bizimle paylaşmadığınız için bize saygı gösterip değer vermediğiniz, ben, ..., ... işi bıraktık haberiniz olsun." şeklinde mesaj çektikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı iş akdini haklı bir neden olmadan kendisi feshettiğinden kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. 3-Hükmedilen miktarların net mi, yoksa brüt mü olduğunun kararda gösterilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir…” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

... 22. İş Mahkemesinin 13.07.2016 tarihli ve 2016/250 esas, 2016/236 karar sayılı kararı ile; bozmaya kısmen uyularak (3) numaralı bozma sebebi yönünden hükmedilen miktarların net olduğunun karara bağlandığı, (2) numaralı bent yönünden ise; davacı tarafından kendi telefonundan bizzat işi bıraktığına dair işverene gönderilen bir mesaj olmadığı gibi bu mesajın çalışanlardan Sevda'nın telefonundan haberi olmaksızın diğer çalışan ... tarafından davalı işverene gönderildiği, dosyalardaki mesaj metni ve tanık beyanlarıyla da bu hususun sabit olduğu, 6 yıldan fazla çalışması bulunan bir işçinin, haklı fesih imkânı varken işçilik alacaklarını yakacak şekilde iş sözleşmesini feshetmesinin eşyanın tabiatına aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25.03.2021 tarihli kararıyla, Mahkemenin direnme kararının yerinde olduğu kabul edilerek, bozma ilamında açıklanan bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25.03.2021 tarihli kararıyla, dava dosyasının Dairemize gönderilmesi üzerine, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 30.06.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.