SİGORTA SÖZLEŞMESİNİN YAPILMASINDAN SONRA ONDÖRT GÜN İÇİNDE İTİRAZ EDİLMEMİŞ İSE, SÖZLEŞMENİN POLİÇEDEKİ ŞARTLARDA YAPILMIŞ OLACAĞININ KABULÜ GEREKİR
T.C.
Yargıtay
11. Hukuk Dairesi
2019/1676 E.
2019/8202 K.
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 10/01/2019 tarih ve 2017/1194-2019/37 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkillerinin miras bırakanının dava dışı Halk Bankasından kullandığı kredi için davalı tarafından ferdi kaza sigortası poliçesi düzenlenmek suretiyle sigortalandığını, murisin 11.01.2014 tarihinde bir yakınının kullandığı motosiklette yolcu iken geçirdiği kazada hayatını kaybettiğini, müvekkillerince kredi bakiyesinin poliçe kapsamında ödenmesi yönündeki talebin davalı … şirketince “murisin motosiklet kazasında vefat ettiği, Genel Şartların 6/a maddesi uyarınca poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığı” gerekçesiyle talebin reddedildiğini, ancak acente konumundaki bankanın murisi bilgilendirmediğini, görüşme tutanağı düzenlenip müzakere edilmediğini, acentenin bu şekilde yasal yükümünü yerine getirmediğini ileri sürerek şimdilik 100 TL’nin tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; poliçede sürücü veya yolcu olarak motosiklete binme eyleminin teminat dışında bırakıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ilamındaki bozma gerekçeleri dikkate alınarak eksik evraklar mahkememizce getirtilip hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu aldırıldıktan sonra davacıların murisinin davalı Şirket ile aralarındaki tanzim edilen poliçenin kurulması esnasında davalı şirket tarafından aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacılar Hatice Özbakış için 12.500,00 TL, Mehmet Furkan Özbakış için 7.500,00 TL, Semih Özbakış için 7.500,00 TL, Emine Sultan Özbakış için 7.500,00 TL, Enes Özbakış için 7.500,00 TL, … için 7.500,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL maddi tazminatın 05/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, sigorta şirketinin aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 1423. maddesinde, sigortacı ve acentasının sözleşmenin imzalanmasından önceki aydınlatma yükümlülüğü düzenlenmiş olup, maddenin 2. fıkrasında sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşmenin poliçedeki şartlarda yapılmış olacağı belirtilmiştir.
Somut olayda; davacılar murisinin sigortalı sıfatıyla 30.12.2013 tarihli Esnaf Acil Destek Sigortası yaptırdığı, 11.01.2014 tarihinde motosiklet kazasında vefat ettiği, motosiklet kazası neticesinde rizikonun gerçekleşmesinin poliçe muafiyetleri kapsamında olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar, TTK’nın 1423. maddenin 2. fıkrası kapsamında sözleşmenin inikadından sonraki yasal süre içinde murislerinin sözleşmeye itiraz ettiğini iddia ve ispat etmediğine göre açık yasa hükmü gereği sözleşmenin poliçedeki şartlara uygun olarak yapıldığının kabulü gerekir. Bu durumda, poliçe muafiyetleri kapsamında davacıların sigorta tazminatı talep edememelerinde davalı … şirketinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı göz önüne alınmaksızın, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olmamış, kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.