ŞİRKET ORTAĞI ADINA DÜZENLENEN ÖDEME EMİRLERİNİN İPTALİ İSTEMİ - AMME ALACAĞININ TAHSİLİ - ŞİRKET ORTAĞININ SORUMLULUĞU

ŞİRKET ORTAĞI ADINA DÜZENLENEN ÖDEME EMİRLERİNİN İPTALİ İSTEMİ - AMME ALACAĞININ TAHSİLİ - ŞİRKET ORTAĞININ SORUMLULUĞU

T.C.
DANIŞTAY
7. DAİRE
2017/1982 E.
2021/2666 K.
03.06.2021 T.

ŞİRKET ORTAĞI ADINA DÜZENLENEN ÖDEME EMİRLERİNİN İPTALİ İSTEMİ ( Şirket Ortağının Sorumluluğu - Limited Şirket Ortaklarının Şirketten Tamamen ve Kısmen Tahsil Edilemeyen veya Tahsil Edilemeyeceği Anlaşılan Amme Alacağından Sermaye Hisseleri Oranında Doğrudan Doğruya Sorumlu Olacakları ve Takibe Tabi Tutulacaklarının Hükme Bağlandığı/Şirket Ortağı Olan Davacının Ödeme Emriyle Takibinde Hukuka Aykırılık Görülmediği )

AMME ALACAĞININ TAHSİLİ ( Limited Şirketlerin Amme Borçları - Dava Dosyasındaki Bilgi ve Belgelerin İncelenmesinden Asıl Borçlu Şirketten Alacağın Tahsiline İlişkin İşlemlerin Usulüne Uygun Yürütülmesi Sonucu Yapılan Malvarlığı Araştırması Neticesinde Şirketin Vergi Borçlarının Şirketin Malvarlığından Tahsil Edilemeyeceği Anlaşıldığından Amme Alacağının Tahsilini Teminen Şirket Ortağı Olan Davacının Ödeme Emriyle Takibinde Hukuka Aykırılık Görülmediği )

ŞİRKET ORTAĞININ SORUMLULUĞU ( Ortak Sıfatı Adına Düzenlenen Ödeme Emirlerinin İptali Talebi - Şirket Borçlarından Dolayı Şirket Ortaklarına Başvurulabilmesi İçin Öncelikle Borcun Şirket Adına Kesinleştirilmesi ve Şirketin Malvarlığından Kısmen ya da Tamamen Tahsil Edilememesi veya Edilemeyeceğinin Anlaşıldığının Ortaya Konulması Gerektiği )

6183/m.35

ÖZET : Dava, ortak sıfatı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.

6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Limited şirketlerin amme borçları" başlıklı 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen ve kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları hükme bağlanmıştır. Şirket borçlarından dolayı şirket ortaklarına başvurulabilmesi için öncelikle borcun şirket adına kesinleştirilmesi ve şirketin malvarlığından kısmen ya da tamamen tahsil edilememesi veya edilemeyeceğinin anlaşıldığının ortaya konulması gerekmektedir. Asıl borçlu şirketten alacağın tahsiline ilişkin işlemlerin usulüne uygun yürütülmesi sonucu yapılan malvarlığı araştırması neticesinde, şirketin vergi borçlarının şirketin malvarlığından tahsil edilemeyeceği anlaşıldığından, amme alacağının tahsilini teminen, şirket ortağı olan davacının ödeme emriyle takibinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

İSTEMİN KONUSU : İzmir 3. Vergi Mahkemesi'nin 12/07/2017 tarih ve E:2017/569, K:2017/868 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem: D...Örme Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi adına tescilli 01/10/2001 gün ve 7377 Sayılı beyanname ile, 22/08/2001 gün ve 66542 Sayılı yatırım teşvik belgesi kapsamında muafiyet uygulanarak ithal edilen eşyanın beş yıllık süre dolmadan satışının yapılması suretiyle teşvik şartlarının ihlal edildiğinden bahisle, tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ile bu vergiler ve fon payı üzerinden hesaplanan faizin tahsili amacıyla 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesi uyarınca ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Kısmen bozma kararına uymak suretiyle, işlemin, gümrük ve katma değer vergileri ile kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve anılan vergi üzerinden hesaplanan gecikme faizine ilişkin kısmına yönelik yapılan inceleme sonucunda, asıl borçlu D...Örme Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi adına tescilli 01/10/2001 tarih ve 7377 Sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı örgü makinelerinin ithalinin gümrük vergisi, katma değer vergisi ve kaynak kullanımını destekli olarak gerçekleştirildiği, belirli bir süre ile elden satış, devir ve temlik yasağı olan eşyanın Küçükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2003/1196 Sayılı dosyası ile haczedilerek satıldığının tespit edilmesi üzerine destek unsurlarının tahsil edilmesi amacıyla tahakkuklar yapıldığı, tahakkuk ve tahsile yönelik şirket adına yapılan işlemlere karşı açılan davaların ret edilmesi üzerine şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırması sonucunda söz konusu amme alacaklarının şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine şirketin kanuni temsilcileri ve diğer ortakları ile birlikte davacı adına alacağın tahsili amacıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, Danıştay'ın bozma kararında asıl borçlu şirketin haczedilmiş bir kısım menkulü bulunduğunun belirtilmesi nedeniyle 14/06/2017 tarihinde ara kararı yapılarak davalı idareden bu hususa ilişkin bilgi istenildiği, ara kararı cevabında asıl borçlu şirket adına kayıtlı ... plaka sayılı aracın kaydına yakalamalı haciz şerhi konulduğu, ancak aracın henüz fiilen haczedilmediği bildirildiğinden, haczedilen eşyanın paraya çevrilmek suretiyle alacağın öncelikle şirketten tahsili yoluna gidilmediği, buna göre amme alacağının şirketten tahsil imkanı kalmadığından söz etme olanağı bulunmadığından, şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu ödeme emri içeriği amme alacaklarına ilişkin olarak D...Tekstil Limited şirketi adına yapılan malvarlığı araştırmaları sonucu şirket adına kayıtlı ... plakalı 1995 model kamyonet tipi aracın trafik kaydına yakalamalı haciz şerhi konduğu ancak aracın henüz fiilen haczedilmediği, Müdürlüğümüzden önce başka dört ayrı kamu kurumlarının haciz şerhinin işlendiğinin görüldüğü, söz konusu kamu alacaklarının davacı şirketten tahsil edilemeyeceği sonucuna varıldığı, bunun üzerine beyanname tescil tarihi itibariyle şirketin ortağı olan davacıdan tahsili amacıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, asıl borçlu şirketten alacağın tahsiline ilişkin yapılan mal varlığı araştırması neticesinde, şirketin vergi borçlarının şirketin mal varlığından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması karşısında, amme alacağının tahsilini teminen, şirket ortağı olan davacının ödeme emriyle takibinde hukuka aykırılık görülmediğinden aksi yönde verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

D...Örme Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi yatırım teşvik şartlarının ihlal edildiğinden bahisle, tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ile bu vergiler ve fon payı üzerinden hesaplanan faizin asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığından bahisle, tahsili amacıyla 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesi uyarınca ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmış, Mahkemece verilen işlemin iptaline dair kararın fon payı üzerinden hesaplanan cezai faize ilişkin kısmı onanarak kesinleşmiş, işlemin diğer unsurlarına yönelik olarak yapılan inceleme üzerine temyize konu karar verilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:

6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Limited şirketlerin amme borçları" başlıklı 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen ve kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, 6183 Sayılı Kanun'un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde, tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden; şirket borçlarından dolayı şirket ortaklarına başvurulabilmesi için öncelikle borcun şirket adına kesinleştirilmesi ve şirketin malvarlığından kısmen ya da tamamen tahsil edilememesi veya edilemeyeceğinin anlaşıldığının ortaya konulması gerekmektedir.

Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, asıl borçlu şirketten alacağın tahsiline ilişkin işlemlerin usulüne uygun yürütülmesi sonucu yapılan malvarlığı araştırması neticesinde, şirketin vergi borçlarının şirketin malvarlığından tahsil edilemeyeceği anlaşıldığından, amme alacağının tahsilini teminen, şirket ortağı olan davacının ödeme emriyle takibinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. Temyiz isteminin kabulüne,

2. İzmir 3. Vergi Mahkemesi'nin 12/07/2017 tarih ve E:2017/569, K:2017/868 Sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,

5. 2577 Sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.06.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.