TARIM İŞLERİNDE SÜREKSİZ OLARAK ÇALIŞANLAR TALEPLERİ HALİNDE SİGORTALI KABUL EDİLEBİLİRLER
TC
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
2020/3706 E.
2020/5331 K.
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
A)Davacı İstemi;
Davacı, 28.08.2011 tarihinde davalılara ait mısır silajı işinde çalıştığına dair bir günlük hizmet tespitini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabı;
Davalı kurum vekili; davacının davaya konu edilen dönemlerde bildirilmiş sigortalılık süresinin bulunmadığını, davalı adına işlem gören bir işyeri dosyasının da tespit edilemediğini, davacının çalışma konusunu belgelerle ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; davacının davalının işçisi olmadığını, yanında çalışmadığını, olayın iş kazası değil, adi yaralanma olayı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; davacının yaralandığı gün kendisinin işçisi olmadığı gibi olayın da iş kazası olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi ;
İlk derece mahkemesince, kanun kapsamına alınmış ya da alınacak mahiyette bir işyeri bulunmadığı gibi dinlenen tanık beyanlarından davacının, davalının oğlu ... tarafından silaj işi için çalışmaya davet edildiği, davet sebebinin davacının hayvanlarına yem sağlamak olduğu, bu haliyle davacı ile davalı veya davalının oğlu arasında herhangi bir işçi - işveren ilişkisi kurulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ;
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından, olay günü davacının davalıların tarlasında bizzat çalıştığının, düzenli aralıklarla da davalıların yanında tarım işlerini yevmiye karşılığı yaptığının sabit olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurulmuştur.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi ;
Bölge adliye mahkemesince, davalılar adına tescilli bir iş yeri dosyası bulunmaması nedeniyle kayıtlı işyeri çalışanı tanık belirlenemediği, davacının çalıştığı ve iş kazası geçirdiğini iddia ettiği tarihte ifadesine başvurulanlar dışında başkaca tanığın olmadığının da zabıta araştırması sonucu belirlendiğini, davalı ...'un tanık sıfatıyla alınan beyanı ve diğer tanıkların anlatımlarıyla davacının 28.08.2011 tarihinde davalının nezaretinde çalıştığının sabit olduğunu, işyeri giriş bildirgesinin olmamasının çalışmaya engel olmadığını, davacının 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 393. Maddesine göre, hizmet akdinin unsurlarını taşıyacak şekilde davalı ...'un yanında çalıştığı anlaşıldığından 28.08.2011 tarihinde 1 gün sigortalılığının tespitine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüyle; Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, 27.09.2018 tarihli, 2016/239 E, 2018/429 K. sayılı kararı kaldırılarak, davanın kabulüne, 14431632082 T.C. kimlik numaralı ve 0901015909340 sicil numaralı ...'nın, 28.08.2011 tarihinde davalı ...'un silaj işinde hizmet akdine istinaden asgari ücretli (1) gün fiilen çalıştığının tespiti ile sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine karar verilmiştir.
E) Temyiz;
Davalı ... vekili, davacının kurum kayıtlarının aksini tanık beyanları dışında resmi yazılı belgelerle ispatlayamadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
Davalı ..., davacı ile aralarında hizmet ilişkisinin kurulmadığı gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
Davalı ... vekili; Bölge Adliye Mahkemesi hüküm fıkrasında davalı ... hakkında herhangi bir karar verilmediğini, davalı lehine yargılama giderlerine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
F)Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, davacının 28.08.2011 tarihinde davalılara ait mısır silajı işinde çalıştığına dair bir günlük hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Davacı, 28.08.2011 tarihinde davalılara ait tarlada mısır silajında çalıştığını ve SGK kaydının yapılmadığını iddia ederek 5510 sayılı Kanuna dayanarak hizmet tespiti talep etmektedir. 5510 sayılı Kanunun “Sigortalı sayılmayanlar” başlıklı 6. maddesinin (ı) bendi gereğince tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar Kamu İdarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar. Bunun dışında tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar sigortalı sayılmamaktadır.
Öte yandan 5510 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesinde yer alan “4 üncü madde ile isteğe bağlı sigortalılık hükümleri ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında sigortalı olmayan, kendi sigortalılıklarından dolayı bu kanunlara göre gelir veya aylık almayan ve 18 yaşını doldurmuş olanlardan; tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, örneği Kurumca hazırlanan ve Kurumca belirlenen ilgili muhtarlık, birlik, kuruluş, il veya ilçe tarım müdürlükleri tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip onaylanmış belgeleri ile talepte bulundukları tarihten itibaren sigortalı sayılırlar.” şeklindeki düzenleme gereğince tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar talepleri halinde sigortalı kabul edilebilirler.
Somut olayda, dinlenen tanık anlatımları ve özellikle davacı beyanı doğrultusunda davacının 28.08.2011 tarihinde davalılara ait tarlada mısır silajı işinde çalıştığı belirgin ise de yapılan iş 4857 sayılı İş Kanunun 111. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde sayılan tarım işlerinden olup, davacın çalışmasının hizmet akdiyle tarım işinde süreksiz çalışma niteliğinde olduğu, buna göre çalışmasının 5510 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamına girdiği sabit olduğu halde Bölge Adliye Mahkemesi’nce davacının davalı ... nezdinde bir günlük hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verilmesi hatalıdır.
Yapılacak iş, davacının çalışması 5510 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesine göre süreksiz tarım işi olduğundan ve davacının da bu madde kapsamında sigortalı olabilmek için usulüne uygun kuruma başvurusu bulunmadığından bir günlük hizmet tespiti talebinin reddine karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de; davalı ... hakkında olumlu-olumsuz herhangi bir hüküm kurulmaması da hatalıdır.
O halde, davalı ... ile davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ile dahili davalıya iadesine
01/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.