TAŞ İLE ADAM ÖLDÜRMEK CANAVARCA HİSLE KASTEN ÖLDÜRME SUÇUNU OLUŞTURUR
TC
YARGITAY
1. CEZA DAİRESİ
2019/3513 E.
2019/5634 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/11/2018 tarih ve 2017/270 esas, 2018/629 karar sayılı ilamı ile sanık hakkında TCK'nin 81/1, 62/1, 52, 63/1. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezasına ilişkin hükme yönelik istinaf başvurularının esastan reddine.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında; maktul ...'ı kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan red kararının, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 10/01/2019 tarih ve 2019/940 esas, 2019/106 sayılı kararında bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin meşru savunma hükümlerinin gözetilmesi gerektiğine, öldürme kastının bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Geçimini hurda toplayıp satarak sağlayan maktulün, olay günü boş arazide şişe topladığı esnada aynı yerde içki içmekte olan sanığın, sohbet etmek istediğinden bahisle maktulü ısrarla çağırarak nereli olduğunu sorduğu, kendisine "Egeliyim" şeklinde yanıt veren maktulün, yanına oturmak istememesi üzerine, kolundan sertçe çekip "gel otur buraya yoksa seni bu kemerle asarım" diyerek kemerini çıkardığı, maktul de kemeri toka kısmından yakalamış ise de; aralarındaki çekişme sonucu tokanın koparak maktulün elinde kalması üzerine, bu kez sanıktan kaçmak için yerden aldığı taşı sanığa savurduktan sonra toprak yol istikametinde 3-4 metre kadar ilerleyerek sanıktan uzaklaştığı esnada sanığın atmış olduğu bel ve yüz bölgesine isabet eden taşların etkisi ile yere düştüğü, sanığın yerde hareketsiz kalan maktule saldırmaya devam ederek aynı taşla maktulün baş kısmına birçok defa vurduğu, otopsi raporuna göre "kot kırığı, sol klavukula, hyoid kemik ve trioid kartilajda etrafı ekimozlu kırıklar, kafa kubbe kemiklerinde ve kafa kaide kemiklerinde kırık" olan maktulun, beyin kanaması geçirerek, boyuna basıya bağlı mekanik asfiksi sonucu hayatını kaybettiği olayda;
Sanığın aşamalarda değişmeyen istikrarlı savunmalarına göre; babasının, sanığa husumet besleyen kişiler tarafından Tunceli ilinde öldürülmesi sebebiyle ailesi ve arkadaşlarının kendisini suçladıklarını, eşinin de aralarındaki geçimsizlik nedeniyle ortak konutu terk etmesi üzerine alkol ve uyuşturucu madde kullanmaya başladığını, olay günü de boş arazide alkol aldığı sırada "Allah'ım bana bir kurban gönder babamın intikamını alayım" dedikten sonra maktulün boş arazide kendi bulunduğu noktaya doğru geldiğini görmekle, karşılaşmış olduklarını, öldürdüğü kişinin kim olduğunu bilmediğini belirtmesi, olaydan sonra aynı yerde hurdacılık işi ile uğraşan tanık ...'e "ben bir Egeli öldürdüm, arabanı ver, ceset var götürüp gömeyim" şeklindeki söylemi, sanık her ne kadar maktulü yerden aldığı orta boy bir taşı attığını savunmuş ise de; maktulün Adli Tıp bulgularına göre; kafatası kemiklerinin kırılarak buna bağlı beyin kanaması geçirmesi, olay yeri inceleme raporuna göre ise; maktulün baş kısmında kan lekeli büyükçe bir kaya parçasının bulunması birlikte değerlendirildiğinde;
Sanığın, içgüdüsel tatmin amacı ile tanımadığı maktule müteaddit defa büyük bir taş kütlesi ile saldırarak, sırf öldürmüş olmak için öldürdüğü, bu doğrultuda failin, canavarca his sevkinden başka kendisini eyleme iten herhangi bir neden mevcut olmaksızın, suçun işleniş biçimi ve eylemin ağırlığı ile ortaya çıkan kastının, kullandığı yöntem itibariyle canavarca hisle öldürme suçuna yönelik olduğunun anlaşılması karşısında; TCK.nin 82/1-b maddesi kapsamında hüküm kurulması yerine, suç niteliğinin tayininde yanılgıya düşülerek TCK.nin 81. maddesi gereğince kasten öldürme suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, İzmir Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde CMK.nin 280/1-a-c maddeleri uyarınca esastan reddine karar verilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık hakkında kurulan hükme yönelik aleyhe temyiz bulunmadığından, CMK.nin 307/4. maddesi gereğince ceza miktarı itirabiyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla; hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı şekilde BOZULMASINA, CMK.nin 304/2-a maddesi uyarınca dosyanın Karşıyaka 2. Ağır Ceza mahkemesine, Yargıtay İlamının bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, tutuklulukta geçen süre göz önüne alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 18/12/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.