TAŞINMA SIRASINDA TİCARİ BELGELERİN ÇÖP OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ VE MUHTEMEL EMTİAYLA KARIŞACAK ŞEKİLDE PAKETLENMESİNDE TACİRİN BASİRETLİ DAVRANMADIĞI
T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
2019/2639 E.
2021/735 K.
10.06.2021 T.
TAŞINMA SIRASINDA TİCARİ BELGELERİN ÇÖP OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ VE MUHTEMEL EMTİAYLA KARIŞACAK ŞEKİLDE PAKETLENMESİNDE TACİRİN BASİRETLİ DAVRANMADIĞI - Tacirin Ticari Merkezinin Değişmesi Nedeniyle Taşınma Sırasında Şirkete Ait Boş Faturalarının Atılacak Çöplerle Karışarak Kaybolduğu - Tacir Tarafından Faturaların Zayi Olduğuna İlişkin Gazetede İlan Yapıldığı İleri Sürülerek Boş Faturanın Zayi Olduğunun Tespitine Karar Verilmesinin Talep Edildiği - Türk Ticaret Kanunu’nun İlgili Maddesinde Tacirin Ticari Defterlerini, Envanterleri, Finansal Tablo, Bilanço ve Faaliyet Raporlarını, Aldığı Mektupları, Gönderdiği Mektup Suretlerini, Kayıtlara Esas Olan Belgeleri, Sınıflandırılmış Şekilde Saklamakla Yükümlü Olduğunun Belirtildiği - Saklanması Gereken Defter ve Belgelerin Saklama Süresi İçinde, Yangın, Deprem, Su Baskını Gibi Bir Afet veya Hırsızlıktan Dolayı Zayi Olursa, Tacirin Durumu Öğrendikten İtibaren On Beş Gün İçerisinde İşletmenin Olduğu Yerdeki Mahkemeye Başvurarak Zayi Belgesi Almasının Gerektiği - Somut Olayda Zayi Belgesi Verilmesi İçin Kanunda Sayılan Sebeplerin Tahdidinin Olmadığı - Tacir Tarafça İspata İlişkin Herhangi Bir Delil İbraz Edilemediği - Tacirin Özen ve Basiretli Tacir Yükümlülüğüne Uygun Davrandığının da Kanıtlanamadığı - Somut Olayın Meydana Geliş Şekli Türk Ticaret Kanunu’nun İlgili Maddesine Uygun Olmakla Birlikte Tacirin Gerekli Önlemleri Aldığından Söz Edilemeyeceği - Ticari Belgelerin Çöp Olarak Değerlendirilmesi Muhtemel Emtiayla Karışmayacak Şekilde Gerekli Önlemlerin Alınması Basiretli Bir Tacirden Beklenecek Davranış Olduğu - Tacirin Ticari Defter ve Belgelerini Koruyup Gözetme Yükümlülüğüne Aykırı Hareket Edip Basiretli Bir Tacir Gibi Davrandığını Kanıtlayacak Delil Göstermediği - Tacirin İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine Karar Verilmesi Gerektiği
ÖZETİ: Tacir, ticari merkezinin değişmesi nedeniyle taşınma sırasında şirkete ait boş faturaların atılacak çöplerle karışarak kaybolduğunu, faturaların zayi olduğuna ilişkin Gazetede ilan yapıldığını ileri sürerek Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca boş faturanın zayi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddesinde tacirin ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları, gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin, durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Dosya kapsamı ile tacir, taşınma sırasında ayrı olarak kolilenen boş faturaların taşıma işini yapan personelince sehven çöpe atılarak zayi olduğunu belirterek zayi belgesi verilmesini istemiştir. Zayi belgesi verilmesi için kanunda sayılan sebepler tahdidi olmamakla birlikte, tacir tarafça ispata ilişkin herhangi bir delil ibraz edilemediği gibi somut olayda, tacirin özen ve basiretli tacir yükümlülüğüne uygun davrandığı da kanıtlanamamıştır. Somut olayın meydana geliş şekli Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddesine uygun olmakla birlikte tacirin gerekli önlemleri aldığından söz edilemez. Ticari belgelerin çöp olarak değerlendirilmesi muhtemel emtiayla karışmayacak şekilde gerekli önlemlerin alınması basiretli bir tacirden beklenecek davranıştır. Tacir ticari defter ve belgelerini koruyup gözetme yükümlülüğüne aykırı hareket etmiş, basiretli bir tacir gibi davrandığını kanıtlayacak delil göstermemiştir. Tacirin istinaf başvurusunun reddi gerekmektedir.
Taraflar arasında görülen zayi belgesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ticari merkezinin değişmesi nedeniyle 09.06.2017 tarihindeki taşınma sırasında şirkete ait boş faturaların atılacak çöplerle karışarak kaybolduğu, faturaların zayi olduğuna ilişkin 13.06.2017 tarihinde ... Gazetesinde ilan yapıldığını ileri sürerek, TTK'nın 82/7 maddesi uyarınca 2017 yılına ait P serisi ile başlayan ... no.lu faturadan 142400 no.lu faturaya kadar 185 adet boş faturanın zayi olduğunun tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesinin kararında; ".... Dava, zayi nedeni ile davaya konu faturaların iptali istemine ilişkindir. Yargıtay 11. Hukuk dairesinin 2016/9882 esas, 2018/2300 karar, 2016/6728 esas, 2018/806 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere zayi belgesi verilebilmesi için talepte bulunan davacının defterlerin ve belgelerin korunması amacıyla gerekli dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması ve ziya uğramanın talep edilenin iradesi dışında bir neden ile meydana gelmiş olması, davacı tarafın mücbir sebebe dayanması özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmemesi ve aynı zamanda talebe konu faturaların boş fatura olması gerekmektedir, Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; TTK 82. maddesinde belirtilen hususların işbu davada gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın reddine." gerekçesiyle davanın reddine, karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Dosya kapsamında dinlenen tanıkların beyanından anlaşılacağı üzere; taşıma işini gerçekleştiren personelin faturaların bulunduğu koliler ile çöp kolilerini karıştırarak attıklarını, mahkemece "talep edenin iradesi dışında bir nedenin varlığının bulunması" gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, tüzel kişi olan davacının belgelerinin taşıma esnasında kaybolmasına, tüzel kişinin yetkilileri veya yöneticilerinin sebebiyet vermediğini, hiçbir önlem veya basiretli tacir davranışının fatura içeren kolilerin çöp olarak atılmasını engelleyemeyeceğini, şirket yetkililerinin kolileri bizzat taşımasının beklenemeyeceğinden taşıma işini yapan personelin kusurundan kaynaklanan eylemde talep eden tüzel kişi ve yöneticilerin gerekli özeni göstermediğinin kabul edilemeyeceğini, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/15281 Esas ve 2017/813 Karar sayılı 14.2.2017 tarihli kararında mali müşavire verilen belgenin zayi olması halinde zayi belgesi verilmemesinin hatalı olduğunun belirlendiğini, somut olayın bütünüyle bu karara uygun olması nedeniyle talebin kabulü gerektiğini, karardan anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin kaybolması mümkün evrakları kolileyerek ve ayırarak üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, üçüncü kişi olan personelin kusuruyla belgelerin zayi olmasının, zayi belgesi verilmesi için yeterli olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, TTK'nın 82/7. maddesi hükümleri gereğince açılan zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. TTK'nın 82/1. maddesi uyarınca, "Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür."TTK'nın 82/3. maddesinde ise" Bilanço ve finansal tablolar hariç, sayılan bu belgelerin, Türkiye Muhasebe Standartlarına da uygun olmak şartı ile görüntü veya veri taşıyıcılarda saklanmasına da öngörülen koşullarla izin verilmiştir" denilmektedir. TTK'nın 64/2. maddeye göre ise "Tacir, işletmesi ile ilgili olarak gönderilmiş olan her tür belgenin fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekilde bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür." denilerek, böylece, söz konusu belgeleri, yazılı olarak saklama yanında, teknolojinin diğer imkânları ile saklama da kabul edilmiştir. Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işi niteliğindedir (TTK m.82/7). Bu hukuki açıklamalara göre somut olaya gelindiğinde; dosya kapsamı ile davacı, taşınma sırasında ayrı olarak kolilenen boş faturaların taşıma işini yapan personelince sehven çöpe atılarak zayi olduğunu belirterek zayi belgesi verilmesini istemiştir. Zayi belgesi verilmesi için kanunda sayılan sebepler tahdidi olmamakla birlikte, davacı tarafça ispata ilişkin herhangi bir delil ibraz edilemediği gibi somut olayda, davacının özen ve basiretli tacir yükümlülüğüne uygun davrandığı da kanıtlanamamıştır. Somut olayın meydana geliş şekli TTK'nın 82/7.maddesine uygun olmakla birlikte davacının gerekli önlemleri aldığından söz edilemez. Ticari belgelerin çöp olarak değerlendirilmesi muhtemel emtiayla karışmayacak şekilde gerekli önlemlerin alınması basiretli bir tacirden beklenecek davranıştır. Davacı ticari defter ve belgelerini koruyup gözetme yükümlülüğüne aykırı hareket etmiş, kısacası basiretli bir tacir gibi davrandığını kanıtlayacak delil göstermemiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin zayi belgesi istemine ilişkin içtihadı da bu yöndedir (E:2015/13372, K: 2017/1346, T:07.03.2017) Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- HMK'nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2- Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline,3- Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,- Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5- Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine,6- Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.