TAŞIYICI EŞYANIN TESLİM EDİLDİĞİ TARİHTEN TESLİM OLUNAN TARİHE KADARKİ SÜRE İÇİNDE MEYDANA GELEN ZİYA VE HASARDAN SORUMLUDUR
T.C.
Yargıtay
11. Hukuk Dairesi
2014/7365 E.
2014/15034 K.
MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 34. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2013
NUMARASI : 2011/52-2013/233
Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 34. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/11/2013 tarih ve 2011/52-2013/233 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı A.Klima San. ve Tic. A.Ş. tarafından İspanya’da yerleşik .Electronics Espana S.A isimli firmaya satılan 1320 adet duvar tipi mono split klima emtiasının sigortalı firmanın Gebze/Kocaeli’de bulunan fabrikasından,. Electronics Espana S.A isimli firmanın deposuna taşınmak üzere davalıya teslim edildiğini ancak, varış yerinde malların kontrolünde 220 adet klima iç ünitesinin, 157 adet klima dış ünitesinin eksik olduğunun görüldüğünü, müvekkilinin sigortalısına hasar bedelini ödediğini ve sigortalının haklarına halef olduğunu ileri sürerek, 78.515,54 TL rücuan tazminatın ödeme tarihi olan 11.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın görev ve husumet yönünden usulden, süresinde yapılmış bir hasar ihbarı bulunmadığını, müvekkilinin nakliyeye katılmadığını, bu nedenle müvekkiline kusur izafe edilemeyeceğini, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, faizin temerrüdün gerçekleştiği dava tarihinden itibaren istenebileceğini savunarak, esastan da reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taşıma, müteselsil taşıyıcılar tarafından yapılmış olsa bile her biri taşımadan sorumlu olacağından davalının pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, mülga TTK 781. maddesinde “taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen süre içinde, uğradığı ziya ve hasardan sorumludur. Taşıyıcı, ziya ve hasarın kendi kusurundan doğmayan bir sebepten ileri geldiğini kanıtlayacak olursa mesuliyetten kurtulur.” hükmünün yer aldığı, somut olayda davalı taşıyıcının, hırsızlık olayını kanıtlayamadığı gibi, hırsızlık olayının olmaması için gereken özeni gösterdiğini de kanıtlayamadığı, bu nedenle davalının eşyanın eksik tesliminden sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 69.585,32 TL’nin ödeme tarihi olan 11.08.2008 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) no’lu bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, nakliyat sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkin olup, yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı taraf savunmasında usulüne uygun ve süresinde yapılmış bir hasar ihbarının bulunmadığını bildirmiştir. Dosya kapsamı itibariyle de taşıma konusu emtiaların alıcıya teslimi sırasında eksik çıktığına dair taşıyıcı iştiraki ile tutulmuş bir tutanağa rastlanılmamıştır. Bu itibarla, mahkemece davalının, ihbar külfetinin davacı tarafça usulüne uygun yapılmadığına yönelik savunma ve itirazlarını karşılayacak şekilde ihbarın süresinde olup olmadığı tartışılmadan ve bu hususa yönelik herhangi bir gerekçe gösterilmeden karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Ayrıca, mahkemece poliçede yer alan ”10 dahil” ibaresi uyarınca hasar bedeline %10 ilave edilerek hüküm kurulmuş ise de, bu ibarenin neyi kastettiği açıklattırılmadan ve kaynağı gösterilmeden hasar bedeline %10 ilave edilmesi de doğru görülmemiş, bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.