TAVUK KANI SÜRÜP 'KOCAMI ÖLDÜRTTÜNÜZ' DİYEN KADINI YARGITAY AFFETMEDİ
Mizansenle kocasını ölmüş gösterip 100 bin TL dolandırdılar. Yargıtay mizansenle adam öldürmeye iştirak edenleri affetmedi.
Başkasından para almak amcıyla kurgulama yaparak tartışan ve arkadaşını öldürmüş gösterenleri Yargıtay affetmedi. Dikkat çeken gelişme ise olaya katılıp kocası ölmüş gibi davranan kadının iştirak hükümleri gereği cezalandırılması talebi oldu.
MİZANSEN YAPTILAR: TAVUK KANI SÜRDÜLER
Kuru sıkı tabanca ile mizansen düzenleyip arkadaşlarını öldürmüş gösterdiler. Üzerine tavuk kanı sürüp "Orhan'ı onun yüzünden öldürmek zorunda kaldıklarını söyleyerek 100.000 TL para istedikleri, parayı vermediği takdirde evlerini başlarına yıkacaklarını, canlarına ve mallarına zarar vereceklerini, öldüreceklerini söylemek suretiyle tehdit ettikleri" anlaşılmıştır.
KREDİ ÇEKTİRİP 100 BİN TL ALDILAR
Kurgu ile gerçekleşen ölüm olayında üzerine tavuk kanı sürülerek öldü denilen kişinin eşi de olaya katılıp sanık ...’in katılanın ikametine gelerek kocamı öldürttünüz demek suretiyle tehdit eylemlerine devam etmiştir. Tehdit üzerine kredi çekerek 100.000 TL parayı 18.08.2017 günü sanık ...’e vermesi ile nitelikli yağma suçundan işlem yapılmıştır.
AZMETTİREN VE MÜŞTEREK FAİL'LERE DE CEZA VERİLMELİ
Yargıtay mizansene katılan ve rol oynayan kadın ile parayı almaya azmettirenlere karşı verilen beraat kararlarını ise bozdu. Kararda "Mahkum olan sanık ...’ın azmettiren ve aynı zamanda müşterek fail, sanık ...’ün ise müşterek fail olarak gerçekleştirdikleri nitelikli yağma suçuna yardım eden sıfatıyla katıldıkları gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nın 39. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 149/1-c-d maddelerinden (sanık ... hakkında ayrıca TCK’nın 58/6-7. maddesi) mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir" denildi.
ADAMI ÖDÜRMÜŞ GİBİ YAPTILAR
İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin beraat eden sanıklar ... ve ...’ın mahkum olan diğer sanıklar ... ve ... ile birlikte katılan ...' dan para alabilmek amacıyla, sanık ...'ı öldürmüş gibi göstermek için aralarında anlaşarak mizansen kurguladıkları, bu anlaşma neticesinde 15.08.2017 günü katılana ait bahçeye gittikleri ve burada katılan ile sanıklar ...'in buluştukları, sonradan olay yerine sanık ...'ın geldiği, sanık ... ile sanık ...’ın ile mizansen gereğince tartışmaya başladıkları, sanık ...'in yanında getirdiği kuru sıkı tabanca ile sanık ...'a ateş ederek öldürmüş gibi gösterdikleri,
Sanık ...'in sanık ...’e “...’ı vurdu siz eve gidin” demesi üzerine sanık ...’in katılan ile birlikte katılanın evine gittiği, üzerilerine kestikleri tavuk kanını sürerek katılanın evine gelen sanıklar ...’ın katılana Orhan'ı onun yüzünden öldürmek zorunda kaldıklarını söyleyerek 100.000 TL para istedikleri, parayı vermediği takdirde evlerini başlarına yıkacaklarını, canlarına ve mallarına zarar vereceklerini, öldüreceklerini söylemek suretiyle tehdit ettikleri, bu eylemden sonra ara ara sanık ...’in katılanın ikametine gelerek kocamı öldürttünüz demek suretiyle tehdit eylemlerine devam ettiği, bunun üzerine katılanın 17.08.2017 günü bankadan kredi çekerek 100.000 TL parayı 18.08.2017 günü sanık ...’e vermesi şeklinde; gerçekleşen fiilin sübut ve kabulü konusunda bir görüş ayrılığı bulunmadığı, ancak 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g maddesine aykırı olarak sanıklar ... ve ...’ün sübuta eren bu fiilleri nedeniyle, mahkum olan sanık ...’ın azmettiren ve aynı zamanda müşterek fail, sanık ...’ün ise müşterek fail olarak gerçekleştirdikleri nitelikli yağma suçuna yardım eden sıfatıyla katıldıkları gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nın 39. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 149/1-c-d maddelerinden (sanık ... hakkında ayrıca TCK’nın 58/6-7. maddesi) mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
İşte o karar;
Karar İçeriği
6. Ceza Dairesi 2021/21680 E. , 2021/15462 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet kararı kaldırılarak beraat, istinaf isteminin esastan reddi.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 15.08.2017-18/08/2017 yerine 26.08.2017 olarak yazılması yerinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
I-Sanıklar ... ve ... haklarında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız bozulmasını istediği temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir." ve aynı Kanunun 301. maddesinin "Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, katılan ... vekilinin temyiz isteminin; sanıklar ... ve Ferhat Şentük yönünden, olayın oluş şekli ve yaratılan kurgu, birden fazla ağırlaştırıcı nedenin olması, müvekkilden temin edilen paranın miktarı, zararın tazmin edilmemesi gibi hususlar değerlendirilmeden sanıklar hakkında az ceza tayin edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık ... müdafiisinin temyiz isteminin; sanığın katılanı tehdit ettiğine ve para aldığına ilişkin delil bulunmayıp, atılı yağma suçunun unsurları oluşmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğine, iddianamenin basit dolandırıcılık ve tehditten düzenlenmiş olup eylemlerin iddianamede açıkça belirtilmeyip ek savunma yoluyla cezalandırılmalarının hukuka aykırı olduğuna, sanık ... müdafiisinin
temyiz talebinin; sanığın üzerine atılı nitelikli yağma suçunun unsurları dosya kapsamında gerçekleşmediğine, sanığın cebir ve tehdit yoluyla katılandan para aldığına ilişkin bir delil bulunmadığına, katılanın bankadan kredi çekmiş olmasının, bu paranın sanık tarafından alınmış olduğu anlamına gelmeyeceğine, sanığın beraat etmesi gerektiğine, yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ve 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Oluş ve dosya içeriğine göre, sanıklar ... ve ... haklarında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK'nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanıklar ... ve ... haklarında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümde ileri sürülen temyiz sebepleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve katılan ... vekilinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İTİRAZLARININ ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... haklarında nitelikli yağma suçundan kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız bozulmasını istediği temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir." ve aynı Kanunun 301. maddesinin "Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, katılan ... vekilinin temyiz isteminin; sanık ...'ün mizansenden haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğuna, katılandan alınan paralarla sanık ...'in kardeşi adına araba alınmış olduğundan suça iştirak ettiği sabit olmasına rağmen hakkında beraat kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık ...'ın mizansende öldürülen kişi olması nedeniyle mizansenin amacından haberdar olmamasının mümkün olmayıp sanık hakkında beraat kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin beraat eden sanıklar ... ve ...’ın mahkum olan diğer sanıklar ... ve ... ile birlikte katılan ...' dan para alabilmek amacıyla, sanık ...'ı öldürmüş gibi göstermek için aralarında anlaşarak mizansen kurguladıkları, bu anlaşma neticesinde 15.08.2017 günü katılana ait bahçeye gittikleri ve burada katılan ile sanıklar ...'in buluştukları, sonradan olay yerine sanık ...'ın geldiği, sanık ... ile sanık ...’ın ile mizansen gereğince tartışmaya başladıkları, sanık ...'in yanında getirdiği kuru sıkı tabanca ile sanık ...'a ateş ederek öldürmüş gibi gösterdikleri, sanık ...'in sanık ...’e “...’ı vurdu siz eve gidin” demesi üzerine sanık ...’in katılan ile birlikte katılanın evine gittiği, üzerilerine kestikleri tavuk kanını sürerek katılanın evine gelen sanıklar ...’ın katılana Orhan'ı onun yüzünden öldürmek zorunda kaldıklarını söyleyerek 100.000 TL para istedikleri, parayı vermediği takdirde evlerini başlarına yıkacaklarını, canlarına ve mallarına zarar vereceklerini, öldüreceklerini söylemek suretiyle tehdit ettikleri, bu eylemden sonra ara ara sanık ...’in katılanın ikametine gelerek kocamı öldürttünüz demek suretiyle tehdit eylemlerine devam ettiği, bunun üzerine katılanın 17.08.2017 günü bankadan kredi çekerek 100.000 TL parayı 18.08.2017 günü sanık ...’e vermesi şeklinde; gerçekleşen fiilin sübut ve kabulü konusunda bir görüş ayrılığı bulunmadığı, ancak 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g maddesine aykırı olarak sanıklar ... ve ...’ün sübuta eren bu fiilleri nedeniyle, mahkum olan sanık ...’ın azmettiren ve aynı zamanda müşterek fail, sanık ...’ün ise müşterek fail olarak gerçekleştirdikleri nitelikli yağma suçuna yardım eden sıfatıyla katıldıkları gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nın 39. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 149/1-c-d maddelerinden (sanık ... hakkında ayrıca TCK’nın 58/6-7. maddesi) mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ... ve ... haklarında nitelikli yağma suçundan kurulan beraat hükümlerinin bu nedenle CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMK’nın 304/2-a maddesi gereğince dosyanın gereğinin ifası için ...Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 13/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.