TEHLİKE ARZEDEN BİR DURUM YOK İSE ÇOCUĞUN DEDE VE NENESİ İLE GÖRÜŞMESİ ENGELLENEMEZ

TEHLİKE ARZEDEN BİR DURUM YOK İSE ÇOCUĞUN DEDE VE NENESİ İLE GÖRÜŞMESİ ENGELLENEMEZ

TC

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

2016/12739 E.

2016/12650 K.

"İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişki Kurulması-Yardım Nafakası

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından; davalı-davacının kabul edilen nafaka davası ve kişisel ilişkinin süresi yönünden, davalı-davacı tarafından ise; davacı-davalıların kabul edilen torunla kişisel ilişki davası ve nafakanın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının temyiz itirazları yersizdir.
    2- Davacı-davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    a)Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyükbabalarla torun arasındaki kişisel ilişki torunun bunlarla "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır. Çocuğun yaşı dikkate alındığında, davacı-davalı dede ve babaanne ile çocuk arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil bulunmadığına göre, müşterek çocuk ile davacılar arasında ayın belirli haftasonlarında, yarıyıl tatili ve yaz tatillerinde yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
    b)Mahkemece davalı-davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılması için kolluğa yazılan müzekkere cevabında kozmetik dükkanında çalıştığı, vefat eden eşinden de maaş bağlandığı belirtilmiştir. Davacı-davalılar ise, davalı-davacı anne ve torunlarının babalarından maaş aldığını iddia etmişlerdir. Yardım nafakasıyla ilgili araştırma yeterli değildir. O halde dava tarihine göre davalı-davacı anne ve çocuğun babadan dolayı aldığı aylığın kurumdan da sorularak ayrıntılı olarak araştırılması ve Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesi kapsamında yoksulluğa düşüp düşmediğinin tespiti ile hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/a. ve 2/b. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların yardım nafakasına yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın...'ya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacı-davalılara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.06.2016