TELİF HAKKI - SENARYO ESERİNDEN DOĞAN MALİ HAKLAR - MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ

TELİF HAKKI - SENARYO ESERİNDEN DOĞAN MALİ HAKLAR - MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
2021/4779 E.
2022/9214 K.
20.12.2022 T.

MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ ( Davacı ile Davalı Dizi Yapımcısı Gerçek Kişiler Arasında Dizi Başı Ücret Alımı Konusunda Anlaşma Yapıldığı - Ancak Yapımcının Senaryo Eseri Sahibine Eserden Doğan Sözleşme Konusu Mali Haklarını Ödemediğinin Anlaşıldığı/Davalı TRT'nin Anılan Senaryoyu Konu Alan Diziyi TV'de Gösterime Sunmasının Telif Hakkı İhlali Niteliğinde Olmadığı ve Sözleşmenin Tarafı Olmadığı İçin Senaryo Bedelinden de Sorumlu Olmadığı Bu Nedenle Davanın TRT Yönünden Reddinin Gerektiği )

TELİF HAKKI ( Davacının Senaryo Eserinden Doğan Mali Hakları Konusunda Yapımcılarla Sözleşme Yaptığı Ancak Sözleşme Bedelini Tahsil Edemediği/Davalı TRT'nin Yapımcılarla Sözleşme Yaptığı ve Sözleşmede Her Türlü Telif Hakkı İhlallerinin Yapımcılarla Tekeffül Edildiği ve Sözleşme Bedelini de Yapımcılara Ödediği - Senarist ile Yapımcı Arasındaki Sözleşmenin Varlığı Karşısında Davalı TRT'nin Anılan Senaryoyu Konu Alan Diziyi TV'de Gösterime Sunmasının Telif Hakkı İhlali Niteliğinde Olmadığı )

SENARYO ESERİNDEN DOĞAN MALİ HAKLAR ( Senarist ile Yapımcı Arasındaki Sözleşmenin Varlığı Karşısında Davalı TRT'nin Anılan Senaryoyu Konu Alan Diziyi TV'de Gösterime Sunmasının Telif Hakkı İhlali Niteliğinde Olmadığı ve Sözleşmenin Tarafı Olmadığı İçin Senaryo Bedelinden de Sorumlu Olmadığı Halde Davanın TRT Yönünden Reddi Gerekirken Davanın Kabulüne Karar Verilmesinin Doğru Görülmediği )

5846/m.8,21,22,25,68,70,80

6100/m.107

ÖZET : Dava, senaryo eserinden doğan telif haklarının ihlali iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.

Davacı ile davalı dizi yapımcısı gerçek kişiler arasında dizi başı ücret alımı konusunda anlaşma yapıldığı ancak yapımcının senaryo eseri sahibine eserden doğan sözleşme konusu mali haklarını ödemediği anlaşılmaktadır. Davalı TRT'nın temyiz istemi yönünden bakıldığında, davacının senaryo eserinden doğan mali hakları konusunda yapımcılarla sözleşme yaptığı ancak sözleşme bedelini tahsil edemediği, davalı TRT'nin ise yapımcılarla sözleşme yaptığı ve sözleşmede her türlü telif hakkı ihlallerinin yapımcılarla tekeffül edildiği, sözleşme bedelini de yapımcılara ödediği, senarist ile yapımcı arasındaki sözleşmenin varlığı karşısında davalı TRT'nin anılan senaryoyu konu alan diziyi TV'de gösterime sunmasının telif hakkı ihlali niteliğinde olmadığı ve sözleşmenin tarafı olmadığı için senaryo bedelinden de sorumlu olmadığı halde, davanın TRT yönünden reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 23.11.2017 tarih ve 2017/227 E- 2017/348 K. sayılı kararın davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kısmen kabulüne-reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 01.04.2021 tarih ve 2018/1723 E- 2021/682 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davacının senarist olduğunu, davalıların TRT 6'da yayınlanan "..." adlı dizinin ikinci 13 bölümlük kısmının senaryosunun yazılmasının istenildiğini, yapılan görüşmede davalılar ... ve ... ile bölüm başına 8.000 TL ücret karşılığında anlaştığını, "H.” müstearıyla dizinin 14 – 20. bölüm senaryolarını yazarak davalılara teslim ettiğini, davacıya ödeme yapılmadan ve izni alınmadan senaryoların çekiminin çoğaltılarak yapıldığını, yapımcılar tarafından 14/15/16/17/18. bölümlerinin davalı ... ve Televizyon Kurumuna verildiğini, davalının, davacının yazılı izni olmadan 14/15/16/17. bölümlerini yayınladığını, daha sonrada diziyi yayından kaldırdığını, davalıların bu eylemleri nedeniyle davacının FSEK'in 21, 22 ve 25. maddelerinde haklarının ihlal edildiğini, FSEK'in 68. maddesi gereğince tazminat talep etme hakkı olduğu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107. maddesi uyarınca şimdilik FSEK'in 68. maddesi gereğince 8.000 TL maddi tazminat ile FSEK'in 70. maddesi gereğince 20.000 TL manevi tazminatın ilgili dönemlerden itibaren temerrüt faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı vekilinin 08.03.2017 tarihli dilekçesi ile 168.000 TL maddi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... ve Televizyon Kurumu vekili, davalı ile yapımcı arasında imzalanan 22.10.2014 tarihli sözleşme gereğince eser ile ilgili tüm tazminat taleplerinin diğer davalılara yöneltilmesi gerektiğini, bu nedenle davanın husumetten reddedilmesi gerektiğini,

sözleşmenin davalı tarafından sözleşmeye uygun olarak feshedildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

Davalılar ... ile ... vekili, davacının iddialarının gerçek olmadığını, davacı ile bölüm başına 8.000 TL'ye anlaştıklarını, davacıya 12.000 TL ödeme yaptıklarını, dizinin 4 bölüm yayınladığını, 20.000 TL borçlarının kaldığını, ancak ödeme güçlüğü içerisinde bulunduklarını bildirerek davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu adına yayınlanan dizinin 2. sezon bölümleri senaristi olması sebebiyle eser sahibi olduğu, davacının yapımcı firmaya 7 bölüm senaryosunu teslim ettiği, davacı ile davalı yapımcı arasında bölüm başı 8.000 TL ücret kararlaştırıldığı, bu nedenle davacının 56.000 TL ücreti hak kazandığı, 8.000 TL ücretin uygun olduğunu, davalı yapımcının 12.000 TL ödediği hususunu ispatlayamadığı, davalı ... ve Televizyon Kurumunun 4 bölümü yayınlaması nedeniyle bu tutarın 32.000 TL'lik kısmından sorumlu olduğunu, davacının eserinin kamuya arzının yer ve zamanını tayin etme manevi hakkının ihlali nedeniyle de 20.000 TL manevi tazminat ödemenin yerinde olduğunu gerekçeleriyle davanın kabulüne, 56.0000 TL'nin (32.000 TL'sinden davalı ... ve Televizyon Kurumu sorumlu olmak üzere) yayın tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş kararı davacı vekili ile davalı ... ve Televizyon Kurumu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; dosya içeriğinden davacının TRT 6'da yayınlanan "..." adlı dizinin ikinci 13 bölümlük senaryosunun yazılması hususunda davalılar ... ve ... ile bölüm başına 8.000 TL ücret karşılığında anlaştığı, davacının anılan dizinin yedi bölüm senaryosunu yapımcı olan davalılara teslim ettiği, yayıncı olan davalı davalı ... ve Televizyon Kurumunun ise dizinin 4 bölümünü yayınladığı, daha sonra ise diziyi yayından kaldırdığı, bölüm başına 8.000 TL ücretin uygun olduğu, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumunun yayıncı olarak senarist olan davacıdan gerekli izinleri almadığı, bu konuda yazılı belge sunulmadığı bütün davalılar yönünden davacının FSEK'ten kaynaklanan haklarının ihlal edildiği, davalı ... ve Televizyon Kurumu kendisiyle yapımcı olan diğer davalılar arasındaki sözleşmede yapımcının sorumlu olacağına dair düzenleme olduğunu ve sözleşmenin haklı olarak feshedildiği iddiasının değerlendirilmesinin sonuca etkili olmadığı, davacı tarafın istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı, FSEK'in 68. maddesi uyarınca üç kat tazminat isteminde bulunduğu, mahkemenin maddi tazminat yönünden üç kat tazminata hükmetmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, davalı ... vekilinin istinaf talebinin reddine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 168.000,00 TL'nin (Davalı ... Kurumunun 96.000 TL'sinden sorumlu olmak üzere) yayın tarihlerinden itibaren avans faizi yürütülmek üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.

1-) Dava, davalı gerçek kişilerin yapımcısı olduğu, diğer davalı TRT'de gösterime giren TV dizisinde senaryo eserinden doğan telif haklarının ihlali iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.

Somut olayda davacı vekili, davaya konu “...” isimli dizinin ikinci 13 bölümünün senaryosunun yazımı konusunda davalı gerçek kişilerle bölüm başı 8.000 TL üzerinden anlaşmaya varıldığını, 14-20. Bölümler arasına ait senaryonun davalılara teslim edildiğini, davalının davacının yazılı izni olmadan dizinin 14-18. Bölümlerini TV'de yayınladığını, telif bedelinin kendisine ödenmediğini bu suretle FSEK 21, 22 ve 25. Maddelerindeki mali haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek telif tazminatı isteminde bulunmuştur.

Mahkemece, tek kat tazminat yönünden davanın kabulüne, 56.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminata hüküm olunmuş, bu karara karşı TRT vekili ile davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacı tarafın istinaf isteminin kabulüyle TRT'ce yayınlanan 4 bölüm üzerinden (4x8=32.000 TL) FSEK 68. Maddesi uyarınca 3 kat üzerinden (3x32.000 TL) üzerinden toplam 96.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminata hüküm olunmuştur.

5846 Sayılı FSEK'nın 8/3. Maddesi uyarınca, Sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı ve diyalog yazarı, eserin birlikte sahibidir. Eser sahibi olmamakla birlikte, FSEK 80/1 f. 2. Bent hükümleri doğrultusunda sinema eserinden doğan çoğaltma, iletim, yeniden iletim ve umuma iletim haklarını kullanılması yetkisi, bağlantılı hak sahibi olan eserin yapımcısına aittir. Ancak yapımcıların bu hakkı kullanabilmesi için eser sahipleriyle ve icracı sanatçılarla yazılı sözleşme yaparak mali hakları kullanma yetkisini devir almış olmaları gerekir. Bu gerekliliğe uymaksızın yapımcılar tarafından yapılan her türlü izinsiz gösterimler ve iletimler, eser sahiplerinin eserden doğan hakka tecavüz niteliğinde sayılacaktır.

Somut olayda, davacı ile davalı dizi yapımcısı gerçek kişiler arasında dizi başı ücret alımı konusunda anlaşma yapıldığı ancak yapımcının senaryo eseri sahibine eserden doğan sözleşme konusu mali haklarını ödemediği anlaşılmaktadır.

Davalı TRT'nın temyiz istemi yönünden bakıldığında, davacının senaryo eserinden doğan mali hakları konusunda yapımcılarla sözleşme yaptığı ancak sözleşme bedelini tahsil edemediği, davalı TRT'nin ise yapımcılarla sözleşme yaptığı ve sözleşmede her türlü telif hakkı ihlallerinin yapımcılarla tekeffül edildiği, sözleşme bedelini de yapımcılara ödediği, senarist ile yapımcı arasındaki sözleşmenin varlığı karşısında davalı TRT'nin anılan senaryoyu konu alan diziyi TV'de gösterime sunmasının telif hakkı ihlali niteliğinde olmadığı ve sözleşmenin tarafı olmadığı için senaryo bedelinden de sorumlu olmadığı halde, davanın TRT yönünden reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20.12.2022

tarihinde oybirliğiyle karar verildi.