TEMİNAT SENEDİNİN İADESİ VEYA İPTALİ İLE İLGİLİ İŞÇİLİK ALACAKLARI DAVASINDA KARAR VERİLİR, AYRI DAVA AÇILMAZ
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/15515
K. 2020/4874
T. 4.6.2020
DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmiş, davalı avukatınca da duruşma talep etmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : A- ) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 12/06/2006-18/09/2013 tarihleri arasında yurtiçi tır sürücüsü olarak çalıştığını, yaş şartı dışında emeklilik şartlarını tamamladığını, buna dair işten ayrılması durumunda kıdem tazminatına hak kazanacağını gösterir 30/10/2013 tarihli SGK yazısını noter kanalı ile fesih bildirimi ve ihtarname ekinde davalıya gönderdiğini, ayrıca ihtarnamede davacının haklı sebeplerle iş akdinin feshettiğini ve işçilik alacaklarının ödenmesini, kendisinden işe girerken alınan 5000,00 Euro bedelli senedin iadesini bildirildiğini, 2013 yılı 9.ayına ait 17 günlük asgari ücretin, dava konusu hakların ödenmediğini, senedin iade edilmediğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, yakıt kesintisi nedeni ile ödenmeyen sefer primi alacaklarını ve teminat senedinin iadesini ya da iptalini istemiştir.
B- )Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının 28/10/2013-11/11/2013 tarihleri arasında yıllık izin talebinde bulunduğu ve işverence talebinin kabul edildiğini, yıllık izinde bulunduğu sırada iş akdini feshettiğini ve bir kısım alacakların ödenmesi talep ettiğini, davacının kötüniyetli olduğundan kıdem tazminatına hak kazanmadığını, izin sonrası işe dönmezse istifa ederek işten ayrılmış kabul edileceğinin kendisine bildirildiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C- )Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre,davacı vekili müvekkilinin yaş şartı dışında emeklilik şartlarını tamamladığını iddia etmekte olup davalı tarafın davacının kötüniyetli olması sebebiyle istifa ettiğini kabul ettikleri beyanının hukuki dayanağı bulunmadığı, iş kanunu 14/5.madde emeklilik durumunu kıdem tazminatına hak kazanma hallerinden biri olarak belirttiğinden davacının kıdem tazminatına yasa gereği hak kazandığı, davacının iddia ettiği sefer ücreti kesintisi ile ilgili olarak dosyada sefer hesap bilgileri bulunmadığından yakıt kesintisi ücreti alacağına ilişkin talebin reddine karar verildiği, davacının iş akdini haklı nedenlerle feshettiği kanaatine varıldığı, davacının kıdem tazminatına, yıllık ücretleri izin alacağı, bayram ve genel tatil alacağı, hafta tatili alacağı, fazla mesai alacağına hak kazandığı, fazla mesai ücretinden ve bayram alacağından 1/3 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığı,teminat senedinin iadesini ilişkin davacı vekilinin ayrı bir dava açması konusunda muhtariyetine karar verildiği gerekçesi ile teminat senedi hakkında davacı vekilinin ayrı bir dava açmakta muhtariyetine, yakıt kesintisi nedeni ile eksik ödenen sefer primi alacağı talebinin reddine, diğer taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
D- )Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E- )Gerekçe:
1- ) Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- ) Somut uyuşmazlıkta, davacıya ödenen sabit ücrete ilaveten verilen sefer primininin aylık miktarının tespiti ile yakıt kesintisi nedeni ile eksik ödenen sefer primi alacağı bakımından;
Davacı vekili davacının asgari ücrete ilaveten sefer primi ile çalıştığını ve yemek ücreti de verildiğini dava dilekçesinde detaylı bir şekilde açıklamıştır.
Davalı vekili ise davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuştur.
Dosya kapsamından davacının asgari ücrete ilaveten sefer primi şeklindeki ücretlendirme sistemi ile çalıştığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, işyeri kayıtlarına, sefer hesap formlarına/ belgelerine, davalının ticari defter ve kayıtlarına, davacının sabit ücretinin, aylık sefer sayısının ve kilometresinin, aylık aldığı ortalama sefer ücretinin, yakıt bedeli olarak sefer ücretinden yapılan kesintilerin kanıtı olarak dayanarak bu belgelerin davalıdan celbini de açıkça talep etmiştir.
Dava dilekçesinde belirtilen, sefer sayısının, ödenen sefer priminin, sefer primlerinden yapılan yakıt kesintilerinin delili olan belgeler ile davalının gerekli sair işyeri kayıtları, ticari defter ve kayıtlarının ve dava dilekçesinde sefer primi ve ... primi kesintilerine ilişkin olarak ileri sürülen sair davalı belgelerinin ibrazı davalı vekilinden usulüne uygun olarak Mahkeme tarafından istenmeli, davalıya gerekmesi halinde 6100 Sayılı HMK'nun 220. maddesi uygulanmalıdır.
Bu belgeler denetime elverişli düzenlenecek bilirkişi raporunda incelenerek ve tüm dosya kapsamı ile birlikte ele alınarak asgari ücrete eklenecek aylık sefer primi miktarına etkisi ve yakıt kesintisi nedeni ile ödenmeyen sefer primi ücreti talebine etkisi ortaya konmalıdır.
Sefer primi dahil ücret miktarında değişiklik olması halinde bunun dava konusu alacak kalemlerine etkisi ayrıca ele alınmalıdır.
Sefer primi alacaklarından yapılan kesintiler nedeni ile ödenmeyen sefer primi alacağı talebi de yukarıdaki usulle yeniden ele alınmalıdır.
3- )Kıdem tazminatına yürütülen faiz başlangıç tarihi bakımından;
Dava dilekçesinde fesih tarihi olarak 18/09/2013 tarihi belirtilmiştir. Mahkeme tarafından 18/09/2013 tarihinden itibaren faiz yürütülmüştür. Davacı vekili dava dilekçesinde fesih tarihinin 18/09/2013 şeklinde yazılmasının maddi bir hata olduğunu, davacının ihtarnamesinin tarihinden de fesih tarihinin aslında 30/10/2013 tarihi olduğunu muhtelif beyanlarında belirtmiştir. Dosya kapsamından ve davalı vekilinin beyanlarında da fesih tarihinin 30/10/2013 olduğu anlaşılmaktadır.
Kıdem tazminatına yürütülecek faizin başlangıç tarihinin 30/10/2013 olduğunun gözetilmemesi hatalıdır.
4- )Teminat senedinin davacıya iadesi ya da iptali şeklinde dava dilekçesinde yer alan talep bakımından;
6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesine göre Mahkeme tarafından tüm talepler hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir.
O halde teminat senedinin iadesi ya da iptali talebi bakımından işin esasına girilerek olumlu ya da olumsuz yönde bir karar verilmesi gerekirken Mahkeme tarafından verilen “Teminat senedinin iadesine ilişkin davacı vekilinin ayrı bir dava açması konusunda muhtariyetine,” şeklindeki hüküm yerinde olmayıp bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.