TEMYİZ DİLEKÇESİ İLE BİRLİKTE ŞİKAYETTEN VAZGEÇEN MAĞDURUN TEMYİZ TALEBİ REDDEDİLİR
TC
YARGITAY
3. Ceza Dairesi
2020/8243 E.
2020/20153 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında mağdur ...'e karşı yaralamaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyetine yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Hükümden sonra mağdur ...'in temyiz dilekçesi ile birlikte şikayetten vazgeçtiğini bildiren dilekçe sunduğu ve katılan sıfatının hükümsüz kaldığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nin 242/1 ve 260/1. maddeleri uyarınca mağdurun hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ...'ye karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Hükümden sonra mağdurlar ... ve ...'nin temyiz dilekçesi ile birlikte şikayetten vazgeçtiğini bildiren dilekçe sundukları ve katılan sıfatlarının hükümsüz kaldığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nin 242/1 ve 260/1. maddeleri uyarınca mağdurların hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığından, temyiz istemlerinin 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
3) Sanık ... hakkında mağdur ... ve ...'ye karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde; a) Sanığın eylemi neticesinde mağdur ...'de meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak, üç ayrı yerinde kesi niteliğinde yaralanması bulunması karşısında, bahse konu yaralanmalardan hangisi veya hangilerinin hayati tehlikeye neden olduğu hususunda, Adli Tıp Kurumu ilgili Şube Müdürlüğünden ayrıntılı rapor temin edilmesi, rapor sonucuna göre birden fazla yaralanmanın hayati tehlikeye neden olduğunun tespiti durumunda delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yetersiz rapora istinaden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
b) Mağdur ... hakkında düzenlenen adli raporlara göre, sanığın üç ayrı bıçak darbesi ile mağduru yaraladığı olayda, suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı ve sanığın kastının yoğunluğu da dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK'nin 61. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK'nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi de gözetilerek hakkaniyete uygun ve sonuç cezaya etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi
c) Mağdur ... hakkında düzenlenen adli raporda, "sırt sol tarafta 10 cm cilt altını içeren kesi" niteliğinde yaralanma bulgusuna yer verilmiş olması karşısında, suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı ve sanığın kastının yoğunluğu da dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK'nin 61. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK'nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi de gözetilerek hakkaniyete uygun şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi
d) 5237 sayılı TCK'nin 62. maddesinde öngörülen "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri" gibi hususlar değerlendirilmeden “ maddi hakikatin bir an önce ortaya çıkması yönünde yardımcı olmadığından” şeklindeki kanuni olmayan ve yetersiz gerekçe ile takdiri indirimin uygulanmaması,
e) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK'un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 24.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.