TEMYİZİ KABİL OLMAYAN KESİNLİK SINIRINDAKİ CEZALARA DAİR HÜKÜMLERİN ALEYHE TEMYİZ EDİLMESİ

TEMYİZİ KABİL OLMAYAN KESİNLİK SINIRINDAKİ CEZALARA DAİR HÜKÜMLERİN ALEYHE TEMYİZ EDİLMESİ

T.C.

Yargıtay

4. Ceza Dairesi        

2020/19768 E.   

2021/15773 K.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre Ceza Genel Kurulunun 12/03/2013 gün ve 1515–202 ile 21/12/2010 gün ve 230–264 sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında açıkça vurgulandığı gibi, kesin nitelikteki hükümler ancak kesinlik sınırını aşar nitelikte yaptırım içermek şartıyla, suç vasfına yönelik ya da suç niteliği doğru belirlenmesine rağmen yanılgılı bir uygulama ile kesinlik sınırı içinde kalan cezaların verildiği hükümlere karşı yapılan aleyhe başvuru üzerine temyiz denetimine konu olabilecektir.

Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, Yerel mahkemece sanık hakkında yaralama suçundan 5237 sayılı Kanunun TCK 86/2, 35, 62/1 ve 52/2 maddeleri gereğince doğrudan verilen 1.500 Türk lirası adli para cezası, karar tarihi de göz önünde bulundurulduğunda, 1412 sayılı CMUK'nın, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 305. maddesi gereğince kesin nitelikte bulunmaktadır. Ancak Yerel Mahkemece yaralama eyleminin, görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olduğu gözetilmeyerek suç vasfında yanılgıya düşülmüştür. Bu nedenle kesin nitelikteki yaralama suçuna ilişkin hükmün temyiz incelemesine tabi olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;

1- Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;

Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,

Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,

Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,

Anlaşıldığından, sanık ...’un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,

2- Sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;

Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Olay günü sanığın mahkeme kararına istinaden icra edilen arama işleminde hazır bulunan mağdura yönelik eylemlerinin TCK'nın 265/1, 265/4. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden vasıflandırmada hataya düşülerek sanığın tehdit ve kasten yaralama suçlarından cezalandırılmasına karar verilmesi,

Kanuna aykırı, sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.