TESİS İÇİN BAKANLIKTAN ONAY ALINSA DA İMAR UYGUN DEĞİLSE YATIRILAN TEMİNAT İADE EDİLMEZ

TESİS İÇİN BAKANLIKTAN ONAY ALINSA DA İMAR UYGUN DEĞİLSE YATIRILAN TEMİNAT İADE EDİLMEZ

TC

YARGITAY

13. Hukuk Dairesi         

2016/26239 E.  

2019/12548 K.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, 26.11.2006 tarihinde davalı bakanlıkla soğuk hava deposu inşası konulu bir hibe sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince de idareye proje tutarının %10’u oranında banka teminat mektubu verildiğini, imar durumuna göre yapı ruhsatı alınmak için Belediye’ye başvurulduğunda yapı ruhsatı verilemeyeceği bilgisinin verildiğini, davacı şirketin bunun üzerine şirket ortaklarına ait bir başka arazi üzerinde soğuk hava deposunu inşa etmek düşüncesiyle sözleşme gereği yatırım yerinin değiştirilmesi talebini davalı Bakanlığa ilettiğini ve bunun kabul edildiğini, ancak bu arazi için de belediye tarafından yapı ruhsatı verilmediğini, bunun üzerine mücbir sebep gereğince teminat mektubunun iadesinin istenmesine rağmen davalı Bakanlık tarafından teminatın nakte dönüştürülerek irat kaydedildiğini, yapılan bu işlemin sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek; hazineye irat kaydedilmiş olan 32.500,00.-TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı yapılan işlemin sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 32.500,00-TL alacağın ilk davanın açıldığı 25/02/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece hüküm gerekçesinde davacının gerekli çabayı sarfetmesine rağmen belediyeden taşınmazın imar onayının alınamadığı, davacının dışındaki Belediye ve Tarım İl Müdürlüğü uygulamalarından kaynaklanan işlemlerden dolayı davacının kusurlu ve sorumlu gösterilemeyeceği, objektif ifa imkansızlığı olduğu ve bu durumun davacı için mücbir sebep sayılması gerektiği, hibe sözleşmesinin daha uygulama aşamasına geçmediği, yani davalı tarafından herhangi bir kredi ödemesi yapılmadığından davalının somut bir zararı bulunmadığı, teminat mektubunun paraya çevrilmesinin sözleşme amacına uygun olmadığı kanaati ile davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiştir.
Dava, davacı tarafından Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı Çerçevesinde imzalanan Hibe sözleşmesi kapsamında sunulan teminat mektubunun davalı Bakanlıkça nakte çevrilerek hazineye irat kaydedilen 32.500,00.-TL’nin istirdatı istemine ilişkindir. Taraflar arasında Hibe Sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde, 13.2 maddesi ile “Proje'nin yürürlük tarihi ve uygulama süresi, madde 2'de belirtilmiştir. Yatırımcı, Proje'nin uygulamasını zorlaştıracak veya geciktirecek her durum hakkında TKB'yi derhal bilgilendirir. Yatırımcı, uygulama süresinin bitiş tarihinden bir ay önceye kadar Proje uygulama süresinin uzatılması talebinde bulunabilir. Bu talebin değerlendirilmesi için gerekli her türlü destekleyici kanıt, taleple beraber sunulur.”, 14.2 maddesi ile “Yatırımcının aşağıda belirtilen fiil veya durumlarla karşı karşıya olması halinde, TKB, önceden tebliğ etmeksizin ve herhangi bir şekilde tazminat ödemeksizin Hibe Sözleşmesini feshedebilir: a) Yatırımcı'nın, gerekçe olmaksızın üzerine düşen yükümlülüklerden herhangi birini yerine getirmemesi ve bu yükümlülüklere uyması talebi bir yazı ile kendisine tebliğ edildikten sonra geçen 20 (yirmi) iş günü içerisinde de yükümlülüklerine uymaması ve tatmin edici bir gerekçe göstermemesi,..”, 14.3 maddesi ile “Hibe Sözleşmesi işbu madde hükümleri çerçevesinde feshedilmesi halinde yatırımcı TKB tarafından fesih tarihine kadar yapılan hibe tutarı yasal faizi ile birlikte TICB'ye geri öder ve sözleşme öncesi verilmiş olan teminat mektubu veya nakit ortak hesaptaki meblağ Hazine adına irat kaydedilir.” düzenlemelerinin yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Yine dosya kapsamında davalı tarafça dayanılan ve taraflarca imza edilmiş olan Hibe Sözleşmesine esas teşkil eden 2006/17 numaralı Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Tebliği 24/2 maddesi ile “..Ayrıca, inşaat işleri ile ilgili ulusal mevzuat gereğince alınması gerekli izin, ruhsat ve denetim işleri ve uygulamalarda yapılması zorunlu olan tüm işlemlerin yerine getirilmesinden yatırımcılar sorumludur.” düzenlemesinin yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayın değerlendirilmesinde, üzerine soğuk hava deposu inşası yapılması düşünülen taşınmaz imar durumunun böyle bir tesis inşasına imkan vermeyeceği sözleşme tarihinden önce 14.11.2006 tarihinde davacı tarafça bilinmekte olup, buna rağmen sözleşme imzalanmış, daha sonra davacı tarafça ifa yerinin değiştirilmesi noktasında davalı Bakanlığa yapılan başvuru kabul görmesine rağmen davacı tarafça seçilen yeni arazinin imar durumunun da bu tesisin inşası için uygun olmadığı görülmüştür. O halde, sözleşme ve bu sözleşmeye esas teşkil eden tebliğ hükümleri gereğince davacı yüklenici yükümlülüklerini yerine getirmemiş olup davalı Bakanlıkça taraflarca imza edilen sözleşmeye uygun olarak teminat mektubunun nakte çevrilmek suretiyle Hazineye irat kaydedilmesi işlemi yerinde olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.