TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GEREĞİ ÖDENMEYEN ALACAĞIN TAHSİLİ - ÖDEME BELGELERİNİN İNCELENİP BANKA KAYITLARIYLA KARŞILAŞTIRILMASI
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
2022/7919 E.
2022/10995 K.
3.10.2022 T.
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GEREĞİ ÖDENMEYEN ALACAĞIN TAHSİLİ ( Davalı Tarafından Sunulan Ödeme Listeleri İle Banka Kayıtları Karşılaştırılarak Dava Konusu Döneme İlişkin Olmakla Birlikte Ödendiği Anlaşılan Miktarların İlgili Alacaklardan Mahsubu Gerekirken Bu Hususa Dikkat Edilmemesinin Hatalı Olduğu )
ÖDEME BELGELERİNİN İNCELENİP BANKA KAYITLARIYLA KARŞILAŞTIRILMASI ( Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak - Dava Konusu Döneme İlişkin Olmakla Birlikte Ödendiği Anlaşılan Miktarların İlgili Alacaklardan Mahsubu Gerektiği )
İLAVE TEDİYE ÖDEMESİ ( Mahkemece İlave Tediye ve İkramiye Alacağı Bakımından Hatalı Ek Rapor Doğrultusunda Hüküm Kurulduğu Anlaşılmakla Buna Göre Ödenen Net Miktarların Yeniden Gözden Geçirilerek İlgili Aylara Göre Gelir Vergisi Oranına Göre Brüt Oranlarının Tespiti İle Fark İlave Tediye ve İkramiye Alacaklarının Hesaplanması Gerektiği )
4857/m.41
ÖZET : Uyuşmazlık, davacının toplu iş sözleşmeleri gereği ödenmeyen alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
1-Somut uyuşmazlıkta; davalı tarafından sunulan ödeme listeleri ile banka kayıtları karşılaştırılarak dava konusu döneme ilişkin olmakla birlikte ödendiği anlaşılan miktarların ilgili alacaklardan mahsubu gerekirken bu hususa dikkat edilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Dosya kapsamından yer alan 08.07.2018 tarihli bilirkişi kök raporunda, ilave tediye ödemesine ilişkin net miktarlar yerinde olmakla birlikte, 24.10.2019 havale tarihli ek bilirkişi raporunda, yapılan ödemelerin ilgili aylara göre gelir vergisi oranına göre brüte çevrilmesi sırasında ödendiği kabul edilen net miktarların da hatalı kabul edildiği ve Mahkemece ilave tediye ve ikramiye alacağı bakımından hatalı ek rapor doğrultusunda hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Buna göre ödenen net miktarların yeniden gözden geçirilerek ilgili aylara göre gelir vergisi oranına göre brüt oranlarının tespiti ile fark ilave tediye ve ikramiye alacaklarının hesaplanması gereklidir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 05.05.1998 tarihinde davalı işyerinde işçi olarak çalışmaya başladığını ve hâlen çalışmaya devam ettiğini, sendikalı olarak toplu iş sözleşmesi kapsamında sosyal haklardan yararlandırıldığını, sendikalar arası yetki çatışması sebebi ile 01.03.2009 başlangıç tarihli olması gereken toplu iş sözleşmesinin zamanında imzalanmadığını, ilgili döneme ait toplu iş sözleşmesinin ancak dönem bittikten sonra 04.06.2012 tarihinde imza altına alındığını, davalı ... tarafından 19.11.2012 tarihinde bir kısım fark alacakların ödendiğini, 2012 yılı 4. dönem ilave tediye alacağının ödenmediğini, sonraki dönem toplu iş sözleşmesi başlangıç tarihinin ise 01.03.2012 olduğunu, aradaki 2,5 aylık döneme dair eksik ödemeler yapıldığını, yine bazı alacak kalemleri açısından sonraki dönemlere ilişkin eksik ödemelerin de bulunduğunu belirterek toplu iş sözleşmesi ücret ve sosyal yardım farkları ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücreti fark alacakları, yıllık izin harçlığı ile eksik ilave tediye ve ikramiye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak Belediye ile sendikanın uzlaşarak 11.03.2013 tarihli protokolü imzaladıklarını, bu protokolün davacıyı da bağlayacağını, davacıya 16.11.2012 tarihinde bu protokole istinaden 7.642,15 TL ek ödeme yapıldığını, tüm ödeme belgelerini dosyaya sunduklarını, 2012 yılı 4. dönem ikramiye alacağının da 10.09.2013 tarihinde davacının hesabına yatırıldığını, davacının toplu iş sözleşmesi fark alacağı talebi ile aynı konuya ilişkin açmış olduğu davasının bulunduğunu ve söz konusu davanın hâlen derdest olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 2012-2015 ve 2015-2017 dönemi toplu iş sözleşmelerinden kaynaklanan alacakları bakımından bu davayı açtığı, davacının sendika üyeliği konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığı ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanabileceği, davacının vasıflı işçi olup sözleşme kapsamında ikinci grupta bulunduğu, 2012-2015 dönemi toplu iş sözleşmesinin 05.04.2013 tarihinde, 2015-2017 dönemi toplu iş sözleşmesinin ise 03.06.2015 tarihinde imzalandığı ve sözleşmelerde temerrüt tarihine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, zamanaşımı süresinin dava ve ıslah tarihleri itibarıyla dolmadığı, gerekçeli ve denetime elverişli bulunan kök ve ek bilirkişi raporları doğrultusunda davacının hak kazanacağı fark alacak kalemlerinin ayrı ayrı hesaplandığı gerekçeleriyle ücret fark alacağı, ulusal ... ve genel tatil ücreti fark alacağı, öğrenim yardımı fark alacağı dışındaki alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ödeme itirazlarının tümünün dikkate alınmadığını, bu ödemeler dikkate alınmadan verilmiş olan kararın kaldırılması gerektiğini, kıdemli işçiliği teşvik priminin yanlış yorumlandığını, bilirkişi değerlendirmesinde söz konusu primin her toplu iş sözleşmesi döneminde kıdeme bakılmaksızın ödenen bir prim olarak değerlendirildiğini, kıdemli işçiliği teşvik priminin kıdemin esas alındığı bir alacak kalemi olup 10, 15 ve 20 yıllık periyotlar hâlinde ödenebileceğini, buna rağmen toplu iş sözleşmesinin imzalanmadığı döneme ilişkin ödeme yapılması gerektiği yönünde değerlendirme yapıldığını, sendika temsilcileri ile işveren temsilcileri arasında yapılan ek protokol kapsamında davacıya toplu iş sözleşmesi farkının Belediye Başkanlığınca ödendiğini, ödeme evrakının dosya içerisine sunulduğunu, ödeme def'i dikkate alınmaksızın verilen Mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardan yapılan ödemelerin usulüne uygun olarak mahsubu ile davacının fark ücret alacaklarının hüküm altına alındığı Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olup işyeri ve Kurum kayıtlarına uygun olarak düzenlendiği ve herhangi bir hesap hatası içermediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, dosyaya sunduğu bir kısım ödeme belgelerinin dikkate alınmadığını, davacıya sendika ile yapılan ek protokole göre hak ettiği alacakların ödendiğini beyanla kararın bozulması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının toplu iş sözleşmeleri gereği ödenmeyen alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 371. maddesi, 4857 Sayılı İş Kanunu ve 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta; ilave tediye ve ... ikramiyesi yönünden davalı tarafça sunulan ödeme belgelerinin incelenip banka kayıtlarıyla karşılaştırılması sonucunda, bir kısım ödemenin dava tarihinden sonrasına ilişkin olması sebebiyle ilgili alacaklardan mahsup edilmediği görülmektedir. Örneğin, dava konusu döneme ait olan 2016 yılı 3. dönem ilave tediye ödemesinin 862,36 TL tutarında 20.06.2017 tarihinde ödendiği; yine aynı yıla ait 4. dönem ilave tediye ödemesinin 862,36 TL tutarında 25.08.2017 tarihinde ödendiği dosya kapsamındaki ödeme belgeleri ile sabittir. Buna göre davalı tarafından sunulan ödeme listeleri ile banka kayıtları karşılaştırılarak dava konusu döneme ilişkin olmakla birlikte ödendiği anlaşılan miktarların ilgili alacaklardan mahsubu gerekirken bu hususa dikkat edilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Dosya kapsamından yer alan 08.07.2018 tarihli bilirkişi kök raporunda, ilave tediye ödemesine ilişkin net miktarlar yerinde olmakla birlikte, 24.10.2019 havale tarihli ek bilirkişi raporunda, yapılan ödemelerin ilgili aylara göre gelir vergisi oranına göre brüte çevrilmesi sırasında ödendiği kabul edilen net miktarların da hatalı kabul edildiği ve Mahkemece ilave tediye ve ikramiye alacağı bakımından hatalı ek rapor doğrultusunda hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Buna göre ödenen net miktarların yeniden gözden geçirilerek ilgili aylara göre gelir vergisi oranına göre brüt oranlarının tespiti ile fark ilave tediye ve ikramiye alacaklarının hesaplanması gereklidir. Yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalıdır.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.