TWİTTER'DAN SİYASETÇİLERE HAKARET EDEN SAVCININ TELEFONU BULUNDU
Açtığı trol hesabıyla sosyal medyadan çok sayıda siyasetçiye itibar suikastı yapan Samsun Cumhuriyet Savcısı Özcan Muhammed Gündüz'ün, suç aleti olarak kullandığı cep telefonunu önce suya attığı, ardından ana kartını söküp kırdığı ortaya çıktı.
Vatandaşlara adalet dağıtmak yerine zamanını bakanlara, milletvekillerine ve siyasilere hakaret ve küfür içerikli paylaşımlarda bulunarak trollük yapmakla geçiren Samsun Cumhuriyet Savcısı Özcan Muhammed Gündüz, 2016'da açtığı hesabından çok sayıda kişiye itibar suikastında bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma Samsun'a uzandı.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" ve "İftira" suçu kapsamında 2 yıldan 6 yıl 4 aya kadar hapis cezası istenen Özcan'ın suç aletini, yani o tweet'leri attığı cep telefonunu ortadan kaldırmak için nasıl çaba sarf ettiğinin detayları ortaya çıktı.
SUÇ ALETİNİN FOTOĞRAFI
Savcı Gündüz, soruşturma dosyasının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'na ulaştığı gün olan 4 Ocak'ta telefonunu yeniledi. Hazırlanan iddianamede Gündüz'ün bu hamlesi suçu gizlemeye yönelik bir hamle olarak görüldü. Gündüz'ün suça konu tweet'leri attığı cep telefonunun bilirkişi incelemesi yapıldı.
ANA KARTI KIRDI
Cep telefonunun fotoğrafları çekilip dosyaya konulurken, telefonun içinde sıvı teması olduğuna dair oksitlenmelerin bulunduğu, ana kartın kırılarak yerinden söküldüğü tespit edildi. Bu durum delil karartma çabası olarak değerlendirildi. Ana kartı kırılan ve hasar gören cep telefonunun üzerinde bu nedenle imaj alma işlemi bilirkişi tarafından yapılamadı.
HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA TERS
Edinilen son dakika bilgisine göre Gündüz alınan ifadesinde, kullandığı cep telefonunun 31 Aralık 2020 tarihinde bozulduğu için 4 Ocak'ta satın aldığını dile getirdi. Telefonunu çocuğunun suya düşürdüğünü öne sürdü.
Bozulan telefonunu 4 ayrı tamirciye götürdüğünü iddia eden Gündüz, "Suya düştüğünü söyledim. 2 tanesi telefona elini dahi sürmeden bana bir şey yapılamayacağını söylediler.
Diğer ikisi telefonun içini açıp baktıktan sonra parçaların durumunu gördükten sonra tamir edilemeyeceğini söylediler" ifadelerini kullandı.
İddianamede Gündüz'ün ifadesinin hayatın olağan akışına ters olduğu ve bu nedenle savunmasına itibar edilmediği vurgulandı.
