UÇAKTAKİ YOLCUNUN BAGAJININ KAYBOLMASI VE GEÇ TESLİM EDİLMESİ TAZMİNAT GEREKTİRİR
TC
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
2017/44 E.
2019/508 K.
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
...................
Yapılan tüm açıklamalardan sonra somut uyuşmazlığa gelindiğinde; turla Mısır seyahatine gidecek olan davacının davalı şirkete ait uçakla Ankara'dan İstanbul'a uçtuğu, Ankara'da verdiği bagajının İstanbul'da kendisine teslim edilemediği, davalı şirket görevlilerinin bagajın Moskova uçağına konulduğu için kendisine teslim edemeyeceklerini ancak Moskova'dan geri getirtilip seyahate gideceği yere ulaştırılacağını söyledikleri, bunun üzerine davacının Mısır'a uçtuğu, indiğinde bagajının gönderilmemiş olduğunu öğrendiği, davalı şirkete ulaşıp bagajının akıbetini öğrenmek için seyahati boyunca emek ve mesai harcadığı, bagajında kullandığı ilaçları, el kamerası ve seyahat için gerekli diğer kişisel eşyalarının bulunduğu, bagajında bulunan ilaçlarını kullanamadığı ve seyahatini el kamerası ile kayıt altına alamadığı, bagajın davacıya Türkiye’ye döndükten çok sonra teslim edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca bagajın teslim edildiği sırada tutulan tutanak ile valizin kilit sisteminin kırıldığı ve eşyalarının karıştırıldığı tespit edilmiştir.
Davacının dinlenme, eğlenme ve tatil amacıyla gittiği Mısır'da ilk günden itibaren üzerindeki elbiseyle kaldığı ve bagajının gönderileceğinin belirtilmesine rağmen gönderilmediği, tatil sırasında antidepresan ilaçlarını kullanamadığı ve bir daha tekrarlanamayacak kişisel öneme sahip anları kamerası ile kayıt altına alamadığı, tüm bu hususlar nedeniyle davacının huzur içinde tatil yapmaktan çok bagajına ulaşabilme çabasıyla ve giderek artan stres içinde seyahati tamamladığı aşikardır. Bagajın Türkiye’ye döndükten çok sonra teslim edilmesi ve valizin kilit sisteminin kırılarak eşyalarının karıştırılmasının da davacının kişilik haklarını ihlal ettiği ortadadır.
Bu nedenle bu tür gezilerden beklenen amaç ve yukarıda bahsedilen hususlar dikkate alındığında davacının seyahati boyunca yaşadığı çöküntünün elem ve ızdıraba dönüştüğünün ve davacının kişilik haklarını zedelenmesi nedeniyle 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen manevi tazminat koşullarının gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir.
Hâl böyle olunca, davalının eyleminin davacının kişilik haklarını zedelediğini ve 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen manevi tazminat koşullarının gerçekleştiğini kabul eden direnme kararı yerindedir.
Ne var ki, Özel Dairece manevi tazminat miktarı yönünden bir inceleme yapılmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun olup, davalı vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, miktar itibariyle karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 02.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.