UNUTTURULAN BİR ÇARE : DEVLETLEŞTİRME 2- AV.YUSUF KARATAŞLI'NIN KALEMİNDEN

UNUTTURULAN BİR ÇARE : DEVLETLEŞTİRME 2- AV.YUSUF KARATAŞLI'NIN KALEMİNDEN

Unutturulan Bir Çare: Devletleştirme II

 

Atatürk döneminde açılan fabrikalar, millileştirilen ve devletleştirilen işletmeler, yıllar boyunca kasıtlı bir biçimde ihmal edildi; zarara sokuldu; çökertilmek istendi. Son dönemlerde de ya kapatılıyor, ya da özelleştiriliyor.

1980’li yıllardan itibaren hükümetler özelleştirmeyi bir hükümet politikası olarak benimsedi ve bir devlet politikası haline dönüştürmek için büyük çaba harcadılar. 1999 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile özelleştirme Anayasa’ya konuldu. 1982 Anayasasının 47. Maddesinin başlığı “devletleştirme” idi ve madde metni şöyleydi:

 “Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir. “Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve usulleri kanunla düzenlenir.”

13.8.1999 gün ve 4446 sayılı Yasa ile bu maddenin başlığı “devletleştirme ve özelleştirme” olarak değiştirildi. Madde metnine aşağıda sunulan fıkralar eklendi:

“Devletin kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir. “Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzel kişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir.”

Özellikle AKP döneminde bu değişikliklere dayanılarak  “2002-2020 döneminde gerçekleştirilen uygulamalar kapsamında, 11 liman, 98 elektrik santrali, 50 tesis ve işletme, 11 otel, 3 bin 917 taşınmaz ve araç muayene hizmetleri ile maden ruhsatları, makine-teçhizat, demirbaşlar, isim hakları, hizmet araçları ve markalar, varlık satışı, işletme ya da imtiyaz hakkı devri yoluyla özelleştirilmiştir.”

PETKİM,  TÜPRAŞ olmak üzere Seyitömer Linyitleri İşletmesi, Güney Ege Linyitleri İşletmesi, Yeniköy Linyitleri İşletmesi, Bursa Linyitleri İşletmesi, Ataköy Hidroelektrik Santrali, Beyköy Hidroelektrik Santrali, Çıldır Hidroelektrik Santrali, Denizli Jeotermal Santrali, İkizdere Hidroelektrik Santrali, Kuzgun Hidroelektrik Santrali, Mercan Hidroelektrik Santrali, Tercan Hidroelektrik Santrali, Engil Gaz Türbinleri Santrali, Seyitömer Termik Santrali, Kangal Termik Santrali, Yatağan Termik Santrali, Murgul Hidroelektrik Santrali, Çatalağzı Termik Santrali, Kemerköy Termik Santrali, Yeniköy Termik Santrali, Orhaneli Termik Santrali, Tunçbilek Termik Santrali, Soma Termik Santrali ardı ardına özel sektöre devredilmiştir.

Bütün bu özelleştirmelere ek olarak elektrik dağıtımı işini yapan Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) önce TEAŞ ve TEDAŞ diye bölünmüş ardından da elektrik dağıtımı işi özel sektöre ihale edilmiş böylece halk özel sektörün kar hırsıyla baş başa bırakılmıştır. Ankara’daki EGO (Elektrik - Gaz - Otobüs), İstanbul’da İETT ( İstanbul – Elektrik – Tramvay – Tünel) , İzmir’de ESHOT (Elektrik - Su Havagazı - Otobüs – Troleybüs) isimlerinde bulunan “E” kısaltmasındaki elektrik hizmeti sadece bir harf olarak kalmış , 10 Nisan 1930 tarihinde kabul edilen 1580 Sayılı Belediye Kanunu ile belediyelere verilen ve belediyelerce millileştirilen elektirik ve gaz dağıtımı işi  ,yeniden Osmanlı İmparatorluğu döneminde olduğu gibi özel sektöre verilmiştir.

Yaşanan Pandemi sonucunda bütün dünya bazı gerçekleri kabul etmeye başladı. Sağlık Politikalarını tamamen özelleştiren İtalya, İspanya ve ABD’de salgına müdahale edilmekte zorlanılmakta ve ağır kayıplar verilmekte iken devletin sağlık sektörüne egemen olduğu ÇİN, Almanya gibi ülkelerde salgının daha rahat kontrol altına alındığını görüyoruz.

"İnsanoğlunun bulduğu en yararlı ekonomik icatlardan biri" diye piyasaya sürülen özelleştirme çabalarında son 25 yılda, varılan nokta yeniden “devletleştirme” oldu.

Batılı bazı ülkeler dahil pek çok örnek özelleştirme dalgasının ardından yeni bir devletleştirme akımının da habercisi gibi görünüyor.

30 Nisan 2020 tarihinde CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa ADIGÜZEL , TBMM başkanlığına bir kanun teklifi verdi. Basında fazla yer almayan ve şu anda TBMM Komisyonlarında incelenen kanun tam da yaşadığımız şu sıkıntılı günlere bir çok derdimize çare olacak nitelikte.

CHP Grup Başkanlığı onayı da olan teklifte gerekçe şöyle açıklanmış;

“Küresel pandemiye dönüşen COVİD-19 ile mücadele pek çok mevcut uygulamanın yeniden değerlendirilmesine vesile olmuştur. Doğa ve insan odaklı olması gereken politik ortam halihazırda kazanç odaklıdır.  Bu durum, böylesi biir salgında ne tür handikaplarla karşılaşacağımızı göstermiştir.

Bu anlamda vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarının özel sektörün insafına bırakılmaması için kamu eliyle yapılması gerektiği de bir kez daha görülmüştür. Tüm halkın elektrik ve doğalgaz gibi temel ihtiyaçlarının dağıtım mekanizmasının da devletin bizzat yönetmesi gereken bir sektör olmasından hareketle Enerji Şirketlerinin Devletleştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi hazırlanmıştır.”

 “ Elektirik ve doğalgaz dağıtımı işlerinin özel sektörün değil devletin, merkezi planlama ve vatandaşların gelir durumlarına göre adil bir şekilde dağıtımını sağlaması için devletleştirilmesi ve bundan sonra da bu sektörlerin daimi olrak devlet elinde kalması amaçlanmıştır.”

  İstanbul Anadolu Yakası’nda elektrik dağıtım imtiyaz sözleşmesi Danıştay tarafından iptal edilen Aktaş Elektrik’in devletleştirilmesinin kararlaştırılmasının ardında verilen bu teklifin kanunlaştırılmasını umut ediyoruz.. 

Yararlanılan Kaynaklar:

https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tasari_teklif_sd.onerge_bilgileri?kanunlar_sira_no=273004

http://www.yildirimkoc.com.tr/usrfile/1320510707b.pdf

http://www.maden.org.tr/meslegimiz/20_yuzyil_madencilik_sektorune_genel_bakis.php

https://www.atam.gov.tr/wp-content/uploads/nadir-yurto%C4%9Flu.pdf

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/iste-17-yillik-tablo-akpnin-ozellestirme-listesi-aciklandi-261522h.htm

Av.Yusuf KARATAŞLI

13.05.2020