Unutturulan Bir Çare: Devletleştirme II
Atatürk döneminde açılan fabrikalar, millileştirilen ve devletleştirilen işletmeler, yıllar boyunca kasıtlı bir biçimde ihmal edildi; zarara sokuldu; çökertilmek istendi. Son dönemlerde de ya kapatılıyor, ya da özelleştiriliyor.
1980’li yıllardan itibaren hükümetler özelleştirmeyi bir hükümet politikası olarak benimsedi ve bir devlet politikası haline dönüştürmek için büyük çaba harcadılar. 1999 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile özelleştirme Anayasa’ya konuldu. 1982 Anayasasının 47. Maddesinin başlığı “devletleştirme” idi ve madde metni şöyleydi:
“Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir. “Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve usulleri kanunla düzenlenir.”
13.8.1999 gün ve 4446 sayılı Yasa ile bu maddenin başlığı “devletleştirme ve özelleştirme” olarak değiştirildi. Madde metnine aşağıda sunulan fıkralar eklendi:
“Devletin kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir. “Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzel kişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir.”