ÜRÜNLERİN ETİKET FİYATLARININ DEĞİŞTİRİLMESİNDE YETKİLİ OLMAYAN İŞÇİNİN İŞVEREN İLE BU KONU HAKKINDA MAİLLERİ KONTROL EDİLEREK HÜKÜM VERİLMELİDİR
TC
YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
2016/542 E.
2018/26151 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde satın alma sorumlusu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından sigorta primlerinin (2013 yılının 7. ayı hariç) gerçek ücret üzerinden yatırılmaması, fazla çalışma ve milli bayram çalışması ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle feshedildiğini, davalı işverenin keşide edilen ihtarnameye rağmen işçilik alacaklarını ödemediği gibi, cevabi ihtarname ile işçinin kusurlu davranışı olduğunu iddia ederek işçilik alacaklarını inkar ettiğini beyanla bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının fazla çalışma yapmadığını, ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının da bulunmadığını, ancak çalışıldığı takdirde karşılığının ödendiğini, davacının amirlerinin bilgisi ve onalı olmadan bazı yatakların etiketlerini değiştirdiğini, bazı bayilerin çıplak kadın gölgesi etiketi bulunan yatakları iade ettiğini, bu sebeple yataklarının etiketlerinin sökülerek yeni etiket dikildiğini, etiketin kullanılamaz duruma gelmesine davacının sebebiyet verdiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuş; birleşen dava dilekçesinde ise davacının kusuru ile verdiği zararın ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/20 değişik iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, davacının tamamen kendi inisiyatifi ile sipariş verdiği beş bin adet etiketin üretilerek şirkete sevk edildiğini, bu etiketleri taşıyan yatakların iade edilmesinden davacının sorumlu olduğunu, şirketin uğradığı zarar miktarı olan 57.560 TL’nin yasal faizi ile birlikte davacıdan tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, yasal süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı-birleşen dava davalısı işçinin, davalı-birleşen dava davacısı işverence talep edilen zararı tazmin ile yükümlü olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta birleşen davanın davacası olan işveren, davalı işçinin satın alma sorumlusu olarak satışı yapılan yataklara yapıştırılan etiketlerden sorumlu olduğunu, bağlı olduğu amirin bilgisi ve haberi olmadan elegance ve stress control yataklarının etiketlerini çıplak kadın gölgesi ile değiştirdiğini, kendisinin belirlediği etiketlerden beş bin adet sipariş verdiğine dair matbaa yazısının bulunduğunu, basımı yapılan etiketlerin işverenin bilgisi dışında basıldığından haberi olmayan diğer bölüm çalışanları tarafından yataklara yapıştırıldığını, anılan yatakların satışının yapıldığını, ancak üzerinde çıplak kadın figünü bulunduğunun tespit edilmesi üzerine yatakların bayilerce iade edildiğini, şirketin delil tespiti dosyası ile belirlenen zarar miktarının 57.561,12 TL olduğunu ileri sürerek bu bedelin davacıdan tahsilini talep etmiş; davacı vekili ise anılan etiketlerin işverenin bilgisi olmadan siparişinin verilmesinin, basılmasının ve yataklara yapıştırılmasının mümkün olmadığını, davacının etiket değişikliğine ilişkin tüm mailleri ve yazışmaları görevi gereği bağlı olduğu şirket sahibi İsmet Taşkıran’a da gönderdiğini, davacının talimat dışında hareket etmesinin söz konusu olmadığını, ayrıca hangi miktardaki yatağın hangi bayiiden hangi gerekçe ile iade edildiğinin belirtilmediğini, etiketin yatağın evsafını ve kalitesini etkileyen bir unsur olmadığını, ortada bir zarar bulunmadığı halde davacıya kusur atfedilmesinin yerinde olmadığını savunmuştur.
Mahkemece üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapora itibar edilerek, davacının zararın meydana gelmesinde %20 oranında kusurlu olduğu ve dosya kapsamındaki zarar tespiti doğrultusunda belirlenen şirketin toplam 57.561,12 TL zararının %20 sine isabet eden 11.512,22 TL nin davacıdan tahsili gerektiği sonucuna varılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda adı geçen etiket hatasında siparişten başlayarak yatağın imal edilip bittiği son noktaya kadar firmanın toplam kalite kontrol sisteminde söz konusu zararlara neden olan bir takım eksiklikler bulunduğu, davacının tek yetkili olmaması ve amirlerini de bilgilendirerek sipariş verebilmesi gerektiği, asıl imalata girilirken üretim föyü denilen bir formun hazırlanması gerektiği, ne kadar bilinen modeller olsa da mutlaka tüm ayrıntısına kadar bilgilerin bulunmasının teknik olarak hataların önüne geçmek için zorunlu olduğu, föye, üretimi yapılacak siparişte kullanılacak malzemeler (etiket vs.) numune yapıştırılarak, şekiller çizilerek üretimle ilgili tüm detayların yazılması gerektiği, imalat bandında ve yatakların sevkiyat aşamasında kalite kontrol sorumlularının denetim yaparak üretimin üretim föyüne uygunluğunu kontrol etmesinin gerekli olduğu, yanlış etiket yüzünden oluşan bu hatanın çok önceden farkedilerek, müşteriye hatalı olarak yollanmasının önüne geçilmesi gerektiği, tekstil üretiminde hata yapma ihtimali göz önüne alınarak kalite kontrol sistemlerinin oluşturulmasının önemli olduğu, ekip işinde oluşacak hata veya başarının sorumluluğunun tek kişiye yüklenmemesi gerektiği, çalışan herkesin üzerine düşen herkesi dikkatle yerine getirmesi gerektiği, satın alma görevlisi olan davacının, görevini yukarıda belirtilen kriterler ve titizlikle yapmadığı için tali kusurlu olduğu ve kusur oranının % 20, İşverenin de oluşan hatayı en kısa zamanda farkedip, hatalı üretimi önleyecek kalite kontrol sistemini yeterince iyi kuramadığı için % 80 oranında asli kusurlu olduğu ifade edilmiştir. Ne var ki, davacı-birleşen dava davalısı işçi, etiket değişikliğine ilişkin tüm yazışmaları ve mailleri şirket sahibi İsmet Taşkıran’ın bilgisi dahilinde yaptığını ileri sürmüş olup, dosyaya bir kısım mail örnekleri sunmuştur. Mahkemece bu iddiaya yönelik olarak herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşılmakta olup, eksik inceleme ile sonuca gidilmesi yerinde değildir. Bu itibarla öncelikle, davacının görev tanımına ilişkin işyeri kayıtları ile varsa taraflar arasındaki iş sözleşmesi de getirtilerek davacının etiket seçiminde tek başına yetkili olup olmadığı belirlenmeli, yetkili olmadığının anlaşılması halinde de davacının onay için işverene veya vekiline gönderdiğini ileri sürdüğü email kayıtları üzerinde ve tüm dosya kapsamı bakımından bilişim uzmanı bilirkişi ile insan kaynakları uzmanından oluşan bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yapılmalı, sonucuna göre bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden bir arada değerlendirilerek davalı-birleşen dosya davacısının talebi ile ilgili bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
Temyiz edilen kararın yukarıda belirtilen sebepten bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.