UYUŞTURUCU SATIŞINDA POLİSE KARŞI GÖZCÜLÜK YAPMAK SATIŞA YARDIM ETME EYLEMİDİR

UYUŞTURUCU SATIŞINDA POLİSE KARŞI GÖZCÜLÜK YAPMAK SATIŞA YARDIM ETME EYLEMİDİR

TC

YARGITAY

20. Ceza Dairesi         

2019/1125 E.  

2020/766 K.


Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : 1)Mahkûmiyet; İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin
01/06/2018 tarihli 2018/56 esas ve 2018/193 sayılı kararı
2)İstinaf başvurularının esastan reddi; İstanbul Bölge Adliye
Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 14/01/2019 tarihli 2018/2738 esas ve 2019/44 sayılı kararı

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edenlerin sıfatları, başvurularının süreleri, kararların nitelikleri ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıklar İsmet ve Ümit müdafiilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteklerinin, 23/12/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen değişiklik uyarınca; takdiren reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
1)Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK'nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Dosya kapsamındaki olay tutanağına göre; 11/10/2017 günü sanıklar ...'nin tedirgin hareketler sergilemeleri üzerine kolluk görevlilerince takibe alındıkları, yaklaşık 5 dakika sonra ...'nin sanıkların yanına geldiği ve sanık ...'in köşe başına giderek etrafı gözetlediği, davaya konu beyaz renkli kağıda sarılı uyuşturucu maddeyi sanık ...'in sanık ...'ye, sanık ...'nin de ...'ye verdiği, ...'nin de sanık ...'e para verdiği olayda, sanık ...'in gözcülük yaptığı ve eyleminin TCK'nın 39/1. maddesi kapsamında kaldığı, sanığın yardımda bulunmak suretiyle suçun icrasını kolaylaştırdığı anlaşıldığından;
1-Sanık ... hakkında TCK'nın 39/1. maddesi hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,

2-Sanık ...'in yardım eden sıfatıyla sorumlu olduğu olayda, sanıkların eyleme TCK'nın 37. maddesi anlamında "aynı yönde fiili birlikte gerçekleştiren" konumunda iştirak etmediklerinin anlaşılması karşısında; TCK'nın 188/3. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birinin "üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi" koşulunun gerçekleşmediği gözetilmeden, koşulları bulunmadığı halde sanık hakkında TCK’nın 188/5. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, bozmanın niteliğine ve tutuklu kaldığı süreye göre sanık hakkındaki tahliye talebinin reddine,
2)Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nın 294. maddesindeki ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır ve temyiz sebebi, ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' şeklindeki düzenleme ve sanık ... müdafiiinin temyiz dilekçesinde; sanığın atılı suçu işlediği yönünde tek delil bulunmamasına rağmen cezalandırılmasına ilişkin eksik incelemeye dayalı, usul ve yasaya aykırı olan hükmü temyiz ettiğini belirtmesi karşısında tebliğnamedeki 5271 sayılı CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca temyiz isteminin reddi düşüncesine iştirak edilmemiştir.
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK'nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçelerindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanık ... hakkındaki bozmaya konu sebeplerle, sanık ...'in yardım eden konumunda bulunduğu olayda, sanıklar Emre, Ümit ve İsmet'in eylemlere TCK'nın 37. maddesi anlamında "aynı yönde fiili birlikte gerçekleştiren" konumunda iştirak etmediklerinin anlaşılması karşısında; TCK'nın 188/3. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birinin "üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi" koşulunun gerçekleşmediği gözetilmeden, koşulları bulunmadığı halde sanıklar hakkında TCK’nın 188/5. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine dair kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, bozmanın niteliğine ve tutuklu kaldığı süreye göre sanık ... hakkındaki tahliye talebinin reddine,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 22/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.