VELAYETİ ANNEYE VERİLEN ÇOCUĞUN BABASI İLE GÖRÜŞMEK İSTEMEDİĞİNİ BEYAN ETMESİ
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
2015/7575 E.
2015/23897 K.
14.12.2015 T.
* VELAYETİ ANNEYE VERİLEN ÇOCUĞUN BABASI İLE GÖRÜŞMEK İSTEMEDİĞİNİ BEYAN ETMESİ (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulurken Çocuğun Bedeni Fikri ve Ahlaki Gelişimi İle Yüksek Yararının da Gözetilmesi Gerektiği/Mahkemece Tarafların Kusur Durumları Uzman Raporu İdrak Çağında Olan Müşterek Çocuğun Açıkladığı Görüşü ve Çocuğun Yüksek Yararı Gözetilerek Davacı Baba İle Bu Aşamada Kişisel İlişki Kurulmaması Gerektiği)
* İDRAK ÇAĞINDAKİ ÇOCUĞUN VELAYETE İLİŞKİN GÖRÜŞÜ (Duruşmada ve Mahkemece Görevlendirilen Uzmanlarca Dinlenen Çocuğun Babası İle Görüşmek İstemediğini Beyan Ettiği/Mahkemece Tarafların Kusur Durumları Uzman Raporu ve Çocuğun Yüksek Yararı Gözetilerek Davacı Baba İle Bu Aşamada Kişisel İlişki Kurulmaması Gerekeceği)
* ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI (Duruşmada ve Mahkemece Görevlendirilen Uzmanlarca Dinlenen Çocuğun İdrak Çağında Olup Babası İle Görüşmek İstemediğini Beyan Ettiği/Mahkemece Tarafların Kusur Durumları Uzman Raporu İdrak Çağında Olan Müşterek Çocuğun Açıkladığı Görüşü ve Çocuğun Yüksek Yararı Gözetilerek Davacı Baba İle Bu Aşamada Kişisel İlişki Kurulmaması Gerektiği)
* TEDBİR NAFAKASI (Boşanma/Ayrılık - Mahkemenin Davanın Devamı Süresince Gerekli Olan Özellikle Eşlerin Barınmasına Geçimine Malların Yönetimine Çocukların Bakım ve Korunmasına İlişkin Geçici Önlemleri Re'sen Almak Zorunda Olduğu/Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumları da Gözetilerek Dava Tarihinden Geçerli Olmak Üzere Davalı Kadın Yararına Uygun Miktarda Tedbir Nafakasına Hükmedileceği)
ÖZET : 1-Çocuklarla kişisel ilişki kurulurken; analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi ile yüksek yararının da gözetilmesi gerekir. Değişen yıllarda her zaman istenebilir. Mahkemece tarafların kusur durumları, uzman raporu, idrak çağında olan müşterek çocuğun açıkladığı görüşü ve çocuğun yüksek yararı gözetilerek davacı baba ile bu aşamada kişisel ilişki kurulmaması gerekir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ( ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır.Tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi kişisel ilişki, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.12.2015 günü temyiz eden davalı ve karşı taraf davacı vekili geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının şikayeti üzerine, davacı erkeğin yargılanmasına neden olan olayda, davalı kadının anayasal hakkını kullanmış olması onun aleyhine kusur olarak değerlendirilmesi yerinde değil ise de; güven sarsıcı davranışlar sergileyen davalı kadının boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu bulunduğunun anlaşılmasına göre; davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Velayeti anneye verilen müşterek çocuk 2004 doğumlu olup idrak çağındadır. Duruşmada ve mahkemece görevlendirilen uzmanlarca dinlenmiş, babası ile görüşmek istemediğini beyan etmiştir. Çocuklarla kişisel ilişki kurulurken; analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi ile yüksek yararının da gözetilmesi gerekir. Değişen yıllarda her zaman istenebilir. Mahkemece tarafların kusur durumları, uzman raporu, idrak çağında olan müşterek çocuğun açıkladığı görüşü ve çocuğun yüksek yararı gözetilerek davacı baba ile bu aşamada kişisel ilişki kurulmaması gerekirken (TMK.md.324), yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle, 14.12.2015 tarihinde karar verildi.