VERİLDİĞİ TARİHTEN İTİBAREN 15 GÜNLÜK SÜRE BOYUNCA İADE EDİLMEYEN İDDİANAME KABUL EDİLMİŞ SAYILIR

VERİLDİĞİ TARİHTEN İTİBAREN 15 GÜNLÜK SÜRE BOYUNCA İADE EDİLMEYEN İDDİANAME KABUL EDİLMİŞ SAYILIR

TC

YARGITAY

4. CEZA DAİRESİ

2017/22735 E.

2018/467 K.

    "İçtihat Metni"

    Tehdit ve hakaret suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20/07/2017 tarihli ve 2016/9017 soruşturma, 2017/2190 esas, 2017/2007 sayılı iddianamenin iadesine dair Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/08/2017 tarihli ve 2017/294 iddianame değerlendirme sayılı kararına itirazın reddine ilişkin merci Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 14/09/2017 tarihli ve 2017/798 Değişik İş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 15/11/2017 gün ve 94660652-105-48-10932-2017-KYB sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/11/2017 gün ve 2017/66294 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 10/12/2014 tarihli ve 2014/20565 esas, 2014/20916 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesince şüphelinin müştekiyi arayarak tehdit ettiğine dair iddiaya ilişkin olarak ses kayıtlarının analizinin yapılması gerekirken gerekli tespit yapılmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği ve itirazın reddedildiği anlaşılmış ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, 5271 sayılı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, kaldı ki iddianamenin iadesi sebepleri arasında ses analizi yaptırmanın olmadığı, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Tehdit ve hakaret suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20/07/2017 tarihli ve 2016/9017 soruşturma, 2017/2190 esas, 2017/2007 sayılı iddianamenin iadesine dair Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/08/2017 tarihli ve 2017/294 iddianame
    değerlendirme sayılı kararına itirazın reddine ilişkin merci Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 14/09/2017 tarihli ve 2017/798 Değişik İş sayılı kararının, benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 10/12/2014 tarihli ve 2014/20565 esas, 2014/20916 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesince şüphelinin müştekiyi arayarak tehdit ettiğine dair iddiaya ilişkin olarak ses kayıtlarının analizinin yapılması gerekirken gerekli tespit yapılmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği ve itirazın reddedildiği anlaşılmış ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, 5271 sayılı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, kaldı ki iddianamenin iadesi sebepleri arasında ses analizi yaptırmanın olmadığı, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Ses kayıtlarının analizinin yaptırılmadığı gerekçesiyle verilen iddianamenin iadesi kararının yasaya uygun olup olmadığının ve bu bağlamda itirazın reddine dair mercii kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı CMK'nın elektronik işlemler başlıklı 38/A maddesi;
    (1) Her türlü ceza muhakemesi işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılır. Bu işlemlere ilişkin her türlü veri, bilgi, belge ve karar, UYAP vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır.
    (2) Kanunlarda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, dosyalar güvenli elektronik imza kullanılarak UYAP’tan incelenebilir ve her türlü ceza muhakemesi işlemi yapılabilir.
    (3) Bu Kanun kapsamında fiziki olarak hazırlanması öngörülen her türlü belge ve karar elektronik ortamda düzenlenebilir, işlenebilir, saklanabilir ve güvenli elektronik imza ile imzalanabilir.
    (4) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlar diğer kişi veya kurumlara elektronik ortamda gönderilir. Güvenli elektronik imza ile imzalanarak gönderilen belge veya kararlar, gerekmedikçe fiziki olarak ayrıca düzenlenmez ve ilgili kurum ve kişilere gönderilmez.
    (5) Elektronik imzalı belgenin elle atılan imzalı belgeyle çelişmesi halinde UYAP’ta kayıtlı olan güvenli elektronik imzalı belge geçerli kabul edilir.
    (6) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlarda, mühürleme işlemi ile kanunlarda birden fazla nüshanın düzenlenmesini öngören hükümler uygulanmaz.
    (7) Zorunlu nedenlerle fiziki olarak düzenlenmiş belge veya kararlar, yetkili kişilerce taranarak UYAP’a aktarılır ve gerektiğinde ilgili birimlere elektronik ortamda gönderilir.
    (8) Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılması gereken hallerde tutanak veya belgenin aslının aynı olduğu belirtilerek hâkim, Cumhuriyet savcısı veya görevlendirilen yetkili kişi tarafından imzalanır ve mühürlenir.
    (9) Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter.
    (10) Yargı birimlerinin ihtiyaç duyduğu nüfus, tapu, adlî sicil kaydı gibi dış bilişim sistemlerinden UYAP vasıtasıyla temin edilen bilgi, belge ve kayıtlar, zorunlu olmadıkça ayrıca fiziki olarak istenilmez. UYAP’tan dış bilişim sistemlerine gönderilen bilgi ve belgeler ayrıca zorunlu olmadıkça fiziki ortamda gönderilmez.
    (11) Ceza muhakemesi işlemlerinin UYAP’ta yapılmasına dair usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. biçimindedir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174. maddesi;
    "(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
    a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
    b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
    c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen, İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
    (2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
    (3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
    (4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
    (5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir." şeklinde düzenlenmiştir.
    Bölge adliye mahkemesi başkanlığı, başkanlar kurulu, daireleri, Cumhuriyet başsavcılığı ve adalet komisyonu ile adlî yargı ilk derece mahkemesi, hâkimliği, Cumhuriyet başsavcılığı ve adalet komisyonu ile müdürlüklerde tutulacak kayıtlar, kartonlar, yapılacak idarî işlemler, yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP’ın kullanılmasına dair usul ve esasları kapsayan Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin

    Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin UYAP’ın kullanılmasına ilişkin 5. maddesinin birinci fıkrasında; iş süreçlerindeki her türlü veri, bilgi ve belge akışı ile dokümantasyon işlemlerinin, bu işlemlere ilişkin her türlü kayıt, dosyalama, saklama ve arşivleme işlemleri ile uyum ve işbirliği sağlanmış dış birimlerle yapılacak her türlü işlemlerin UYAP ortamında gerçekleştirileceği, ikinci fıkrasında; UYAP kullanıcılarının iş listesini günlük olarak kontrol etmek, işlemlerin gereğini yerine getirmekle yükümlü olduğu, altıncı fıkrasında; gelen evraktan sorumlu personelin, UYAP üzerinden birimlere gönderilen ve iş listesine düşen belgeleri derhâl ilgili kişiye ya da doğrudan dosyasına aktaracağı, onay gerektiren evrakın ilgilinin iş listesine yönlendirileceği, belirtilmiştir.
    Aynı yönetmeliğin soruşturma kaydı başlıklı 108. maddesinin 2. fıkrasında; "Bu kayıt; sıra numarası, mağdur, şikâyetçi ve şüphelinin kimlik bilgileri, suçun türü, suç tarihi, soruşturmanın kaydedildiği tarih, geldiği birim, Cumhuriyet savcısı, şüphelinin gözaltına alınma, tutuklanma, salıverilme ve tahliye tarihleri, iddianamenin onaylandığı tarih ile esas numarası ve karar bilgileri, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edilmiş ise sonucuyla düşünceler sütunlarından oluşur. " biçiminde düzenlemeye yer verilmiştir.
    Anılan Yönetmeliğin esas kaydı başlıklı 119. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında "(1) İddianamenin düzenlenmesiyle başlayıp kovuşturmanın sonuna kadar devam eden safahatın işlendiği kayıttır. (2) Bu kayıt; sıra numarası, soruşturma numarası, mağdur veya şikâyetçi ile şüphelinin kimlik bilgileri, suçun türü, mahkeme esas numarası, gözaltı ve tutuklama tarihi, salıverilme ve tahliye tarihi, evrakın mahkemeye veriliş tarihi ve kanun yolu işlemleri ile düşünceler sütunlarından oluşur. " denilmiştir.
    Yine anılan Yönetmeliğin iddianamenin değerlendirilmesi kaydı başlıklı 140. maddesi "(1) İddianame ve soruşturma evrakının UYAP’tan mahkemeye gönderildiği tarihten başlayıp, mahkemece kabul veya iadesine karar verildiği tarihe kadar geçen sürecin safahatının işlendiği kayıttır. (2) Bu kayıt; sıra numarası, Cumhuriyet başsavcılığı iddianame ve esas numarası, mahkeme esas numarası, soruşturma evrakının geldiği tarih, kabul veya iade karar tarihi, iade kararına karşı itiraz işlemleri, iade hâlinde Cumhuriyet başsavcılığına tevdi tarihi ile düşünceler sütunlarından oluşur. (3) Mahkemenin iade veya kabul kararı bu kayda işlenir. Cumhuriyet savcısı bu kayıt üzerinden iddianamenin iadesi kararına itiraz edebilir." şeklinde düzenlenmiştir.
    Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. "2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde
    edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
    CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir.
    Cumhuriyet savcısı soruşturmasını yürütürken suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut delilleri toplayacak kamu davasını açarken de CMK'nın 170. maddesinde belirtilen hususları içerir iddianame düzenleyecektir. Eğer iddianame suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan, önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın ya da CMK'nın 170. maddesine aykırı olarak düzenlenmiş ise, CMK'nın 174. maddesi uyarınca düzenlenen iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilebilecektir.
    İncelenen dosyada;
    Şikayetçi ...'ın, şüpheli ... hakkında telefonla aramak, sms göndermek ve whatsapp üzerinden mesaj yazmak suretiyle hakaret ve tehdit ettiğinden bahisle şikayetçi olduğu, mesajlara ilişkin çıktıları dosyaya sunduğu, Cumhuriyet başsavcılığı tarafından şikayetçinin sunduğu mesaj içeriklerinin telefondakilerle aynı olduğunun tespit edildiği, yine şikayetçinin sunduğu CD'ye dair çözümün kolluk tarafından yapıldığı, şüphelinin şikayetçiye hakaret ve tehdit etmediğini savunduğu, suça konu 0539 327 09 20 numaralı telefon hattının şüpheli adına kayıtlı olduğu ve şüphelinin kolluk ifadesinde iletişim numarası olarak verildiği, şüpheli hakkında 20/07/2017 tarihinde iddianame düzenlenerek aynı tarihte elektronik imza ile imzalandığı, anılan iddianamenin Cumhuriyet başsavcısı tarafından iade edildiğine ya da iddianamenin ve eklerinin onaylanma tarihinden daha sonra mahkemeye ulaştırıldığına dair bilgi veya belgenin dosyada yer almadığı, iddianamenin hakim tarafından 07/08/2017 tarihinde havale edildiği, 09/08/2017 tarihinde "iddianame anlatımında da değinildiği gibi, şüphelinin üzerine atılı 02/09/2016 tarihinde müştekiyi arayarak tehdit ettiğine dair iddiaya ilişkin, böyle bir görüşme yapmadığı yönündeki inkar içeren savunmaya karşın, suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan delil niteliğindeki ses kayıtlarının analizinin yaptırılmayarak, ilgili kriminal laboratuarının işlemi yoğunluk gerekçesiyle gerçekleştirilmediğinden bahisle iddianamenin tanzim edilmek suretiyle mahkememize gönderildiği görülmüştür. Bu nedenlerle; şüphelinin aleyhine olduğu gibi lehine delil ileri sürülmeksizin ve suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan delil toplanmaksızın, CMK.nun 174/1-a,b maddesinde belirtildiği üzere 170/3-j,4,5.maddelerine aykırı olarak düzenlenen iddianamenin kabulü halinde sağlıklı bir yargılama yapılmayacağı kanaatine varıldığından," biçimindeki gerekçeyle iddianamenin iadesine karar verildiği, bu karara Cumhuriyet savcısı tarafından 11/08/2017 tarihinde
    elektronik imzayla imzalanmış şekilde itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin 16/08/2017 tarihinde havale edilip yerinde görülmeyerek aynı tarihte incelenmek üzere mercii mahkemesine gönderildiği, merci Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 14/09/2017 tarihli ve 2017/798 Değişik İş sayılı kararıyla da itirazın kesin olarak reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Tehdit ve hakaret suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20/07/2017 tarihli ve 2016/9017 soruşturma, 2017/2190 esas, 2017/2007 sayılı iddianamenin, Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/294 sayılı kararıyla, CMK'nın 174/1. maddesinde öngörülen onbeş günlük yasal süreden sonra 09/08/2017 tarihinde iade edildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla, CMK'nın 174. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş günlük süre sonunda iade edilmeyen iddianamenin kabul edilmiş sayılacağı gözetilmeden, anılan iddianamenin iadesi kararına karşı Cumhuriyet savcısı tarafından 11/08/2017 tarihinde yapılan itirazın, kabulü yerine reddine dair merci Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 14/09/2017 tarihli ve 2017/798 Değişik İş sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
    Ayrıca; CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Somut olayda; şüphelinin kullandığı telefon hattından, şikayetçinin kullandığı hatta, hem sms hem de whatsapp yoluyla gönderilen tehdit ve hakaret içerir mesajlara ait dökümler dosyada yer almaktadır. Bu mesajlar dikkate alındığında, şüpheli hakkında isnad edilen suçlardan dolayı kamu davası açılması için yeterli şüphenin mevcut olduğu, mahkemenin iddianamenin iadesine konu ettiği ses kaydının suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan delil niteliğinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, merci Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 14/09/2017 tarihli ve 2017/798 Değişik İş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sonraki işlemlerin, CMK'nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 11/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.