YARGITAY 'ÇALIŞMAZSAN GİDERSİN' DİYEN PATRONU HAKLI BULDU!
Bir işyerinde, Kalite kontrol görevlisi olarak çalışan işçi, patrona işlerinin çok yoğun olduğu ve hepsine birden yetişemediğinden yakındı. Amiri ise, yakınmaları yersiz bularak, 'çalışmazsan gidersin, kimsenin kaprisini çekmek zorunda değiliz' deyince, 'o zaman benim yerime işi yapacak daha iyi birisini bulursun' dedikten sonra mesaiyi terk ederek evine dönen işçi işten atıldı.Yargıtay, işten atılmayı ölçüsüz bulmadı.
İşim çok yoğun zorlanıyorum diyen çalışana, "çalışmazsan gidersin, kimsenin kaprisini çekmek zorunda değiliz" diyen patronu Yargıtay haklı buldu.
Bir işyerinde, Kalite kontrol görevlisi olarak çalışan işçi, patrona işlerinin çok yoğun olduğu ve hepsine birden yetişemediğinden yakındı. Amiri ise, yakınmaları yersiz bularak, 'çalışmazsan gidersin, kimsenin kaprisini çekmek zorunda değiliz' deyince, 'o zaman benim yerime işi yapacak daha iyi birisini bulursun' dedikten sonra mesaiyi terk ederek evine dönen işçi işten atıldı.
Ertesi gün 1 günlük rapor alarak, başından geçenleri eşiyle değerlendiren çalışan, evdeki borçlar nedeniyle çalışmak zorunda olduğuna karar vererek işine geri döndü. Amirine giderek,"çalışmaya devam etmek istediğini " söyleyince, amiri "sen zaten işi bırakmadın mı ? İşyerinde kaprisli davranış iyi değildir' diyerek işe dönemeyeceğini söyledi.
Duruma üzülen çalışan, eşine telefonla haber verince bu defa olaylar daha fazla büyüdü. Çalışanın eşi, patrona telefon açarak, "eşimin tazminatını vermezsen kendini yok bil, seni öldürürüm" şeklinde sözler sarf edince karı-koca hakkında ceza davası da açıldı.
İş mahkemesini yolunu tutan davacı işçi, işe iadesini istedi.
Davacı işçi, işten atılmanın haksız olduğunu, amirinin kendini haklı çıkarma amacıyla ceza davası açtığını iddia ederek, Ceza Mahkemesinden koğuşturulmaya dahi yer olmadığına dair karar verildiğini dile getirdi ve işe iadesini istedi.
Davalı işveren savunmasında, davanın reddini talep ederek, iş akdinin feshedilmesine davalının kendi kusuru ile sebep olduğunu ileri sürdü.
YEREL MAHKEME İŞTEN ATILMA 'HAKLI' DEDİ
İş Mahkemesi, patronuyla tartışıp, mesai saatinde içerisinde işyerini terkeden çalışanın işten atılmasını haklı buldu. Yerel Mahkeme kararında, davacı işçinin eşinin, davacının amirini aramak suretiyle onu rahatsız etmesinin de işyerindeki huzuru ve güveni tehlikeye düşürebileceğini belirterek tazminatsız atılmayı haklı buldu. Kararda, Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar nedeniyle yapmış olduğu fesih haklı nedene dayanır dedi.
OLAY İSTİNAF'A TAŞINDI
İş Mahkemesinin kararını beğenmeyen çalışan, İstinaf başvurusu yaptı. Dosyayı inceleyen İstinaf'tan bu defa işçi lehine karar çıktı. İş aktinin feshini ölçüsüz bulan Mahkeme, yaşanan olayın feshi gerektirecek ağırlıkta olmadığını değerlendirerek, işe iade kararı verdi.
Bu defa patron, Yargıtay'a temyiz yoluna başvurdu.
YARGITAY İŞE İADE KARARINI BOZDU
Dosyayı inceleyen Yüksek Mahkeme, Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği 'İşe iade'ye dair İstinaf kararını kaldırdı. Yargıtay gerekçesinde, işçi ve işveren arasında geçen olayların işyerinde olumsuzluklara yol açabileceği değerlendirildiğinden işe iade kararının bozulduğu belirtildi. Kararda özetle şöye denildi:
'....iş akdinin feshinden bir kaç gün önce amiri durumundaki tanık olarak da dinlenen...'nın yanına giderek "işinin çok yoğun olduğu, zorlandığı" şeklinde yakınmalarda bulunduğu, amirinin ise yakınmanın yersiz olduğu anlamında açıklamalarda bulunması üzerine davacının "o zaman benim yerime işi yapacak daha iyi birisini bulursun" dedikten sonra mesaisini terk ettiği ve evine gittiği, durumu evde eşi ile değerlendirdiğinde eşinin işi bırakmayıp çalışmaya devam etmesi, paraya ihtiyaçları oldukları şeklindeki telkini üzerine bir günlük rapor alarak ertesinde tekrar işyerine döndüğü, yine tanık amiri olan ...'nın yanına gidip "çalışmaya devam etmek istediğini " söylediğinde amiri olan tanığında kendisine "sen zaten işi bırakmadın mı ? " şeklinde karşılık verdiği ve "bu tarz kapris niteliğindeki davranışların doğru olmadığı" şeklinde mukabelede bulunduğu, devamında da davacının telefonla durumu eşine bildirdiği, bu görüşmenin tam bir mutabakat olmadan sonlandığı sonrasında bu defa davacının eşinin tanık...'yı telefonla arayarak "eşimin tazminatını vermezsen kendini yok bil, seni öldürürüm" şeklinde sözler sarf ettiği iddiasında bulunan tanık...'nın olayı işverene intikal ettirdiği, bunun üzerine davalı işverenin davacının iş akdini kıdem ve ihbar tazminatlarını ödeyerek açıklanan olaylara istinaden geçerli nedenle feshettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Yukarıda izah edilen süreçte yaşanan gelişmelerin işyerinde olumsuzluklara yol açtığı ve davacının iş akdinin feshinin geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından, yasal şartları bulunmayan işe iade davasının reddine dair ilk derece mahkemesi kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kaldırılarak davacının işe iadesine karar verilmesi hatalıdır...'