Yargıtay, işyerinde kadın işçiyi taciz ettiği gerekçesiyle işten çıkarılan işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesine hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu.

Yargıtay, işyerinde kadın işçiyi taciz ettiği gerekçesiyle işten çıkarılan işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesine hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu.

Kadın işçilerin en büyük engeli tacizler

Yargıtay, işyerinde kadın işçiyi taciz ettiği gerekçesiyle işten çıkarılan işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesine hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay kararının gerekçesinde, her alanda çalışma hayatına atılan, her kademede başarı ile yer alan kadın işçilerin çalışma yaşamındaki en büyük engelin işin fiili, fiziki zorlukları değil, iş hayatında karşılaştıkları cinsel tacizler olduğu belirtildi.

Çalıştığı işyerinde işten çıkarılan bir kişi yapılan iş akdi feshinin haksız olduğunu iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, genel tatil ve ücret alacaklarının tahsili talebiyle dava açtı. İşyeri avukatı ise, davacı işçinin işyerinde çalışan kadın işçiye cinsel tacizde bulunduğu için haklı nedenle işten çıkarıldığını savunarak davanın reddini istedi. Yerel mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak feshe dayanak iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verdi. Yerel mahkeme kararı işyeri avukatı tarafından temyiz edilince dosya Yargıtay 9. Hukuk Dairesi önüne geldi. Daire, işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmesini hatalı gördü ve yerel mahkeme kararını bozdu.

‘ENGEL İŞİN FİİLİ DEĞİL’

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararının gerekçesinde ise önemli tespitlerde bulunuldu. İşyerinde cinsel tacizin, bireysel olarak mağdurlar üzerinde çok boyutlu yıkıcı etkilere sahip olmanın yanı sıra ailesel, kurumsal ve toplumsal düzeylerde de derin etkiler bırakan bireysel ve toplumsal bir sorun niteliği taşıdığı kaydedilen gerekçede, şöyle denildi: “Ülkemizde iş alanlarının gelişmesi, kadınların okuma, bilgi ve becerilerinin artması, birçok meslek dalında yapılacak işe daha yatkın ve işin niteliğine göre erkeklerden daha becerikli olmaları sonucunda birçok kadın iş hayatında yer almaya başlamış, her alanda kadın işçilerin sayısı artmaya başlamıştır. Her alanda çalışma hayatına atılan, her kademede başarı ile yer alan kadın işçilerimizin çalışma yaşamındaki en büyük engel işin fiili, fiziki zorlukları değil, işyerinde, iş hayatında karşılaştıkları, muhatap oldukları cinsel tacizlerdir. Bugün ülkemizde ve sanayileşmiş ülkelerin çoğunda işyerinde cinsel taciz sorunu üzerinde önemle durulan ve yasal düzenlemelerle engellenmeye çalışılan bir alan haline gelmiştir.”

CİNSEL TACİZDE DELİL

Cinsel tacizin Türk Ceza Kanunu tarafından suç olarak kabul edildiği bildirilen gerekçede, şu ifadelere yer verildi: “İşyerinde cinsel tacizin önlenmesinin yolu, taciz mağdurunun herhangi bir aşağılamaya maruz kalmadan karşı çıkabilmesini, tacizde bulunanı şikâyet edebilmesini sağlayacak ortamın sağlanmasından, taciz failinin ise gerekli yaptırımlara maruz kalacağını bilmesinden geçmektedir. Cinsel taciz eyleminin yapısı gereği ardında delil bulunması her zaman mümkün olmayabilir. Mağdurun ya da mağdurenin tek başına olduğu yerlerde bu tür eylemlere maruz kaldığı ve tacize uğrayanın çok azının çeşitli nedenlerle bu tür olayları işverene yansıtabildiği dikkate alındığında ispat noktasında tacize uğrayan lehine değerlendirmeye gidilmelidir.”

‘AĞLAYIP TİTREYEREK BAŞINDAN GEÇENLERİ ANLATTI’

Gerekçeli kararda cinsel tacize uğradığı belirtilen Y. isimli kadının ifadelerine de yer verildi. 1996 doğumlu olan Y isimli kadın ifadesinde, şunları söyledi: “Fuar günü yardım etmek için davacının çalıştığı birime gittiğini, yalnız kaldıkları bir sıra davacının üzerine gelip kendisini sıkıştırdığını, göğüslerine dokunduğunu, kızın yaşındayım bırak diye bağırdığını, eline bıçak aldığını ve bu sayede kurtulduğunu, olanları derhal E isimli işçiye anlattığını, olay nedeniyle adli makamlar nezdinde şikâyet başvurusu yapmadığını” beyan etti. Davalı tanığı olan E isimli işçi de ifadesinde, “…Y’nin korkmuş vaziyette yanına gelip bir süre konuşamadığını, daha sonra ağlayarak ve titreyerek başından geçenleri anlattığını…”

‘TANIK BEYANLARI BİRBİRİNİ TEYİT EDİYOR’

Yargıtay kararının gerekçesinde, ülkemizde çalışanların cinsel tacize karşı korunması amacı ile yasal düzenlemeler yapıldığı hatırlatılarak şöyle denildi: “Somut uyuşmazlıkta, tacize uğradığını bildiren kadın işçi Y’nin iffetini ortaya koyarak davacıya bu çeşit ithamda bulunması için bir sebep bulunmadığı gibi, tanık F nin de davalı ile bir husumeti olmadığı anlaşılmaktadır. Tüm bu sebeplerle davalı tanıklarının birbirini teyit eden beyanları karşısında işverence yapılan feshin haklı nedene dayandığı anlaşıldığından, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile bu taleplerin kabulü hatalıdır.”

Kaynak: Aydınlık