YARGITAY'DAN ÇALIŞANLARI İLGİLENDİREN ÖNEMLİ KARAR!
Yargıtay, iş arkadaşlarıyla tartışmanın ardından işyerinde kalp krizi geçiren işçinin tazminat talebini reddeden yerel mahkeme kararını bozdu.
Yargıtay, işverenin işçinin periyodik sağlık muayenelerini yaptırıp yaptırmadığı, bu muayenelerde kalp krizi riskine yol açacak rahatsızlıklarına ilişkin bir bulguya rastlanıp rastlanmadığı, işçinin bünyesini zorlayacak bir çalışma yaptırılıp yaptırılmadığı, olay günü işçiyi bir gerginlik ve stres içine sokacak olayın cereyan edip etmediği hususlarının araştırılmasını istedi.
Habertürk’ten Ahmet Kıvanç’ın haberine göre; Temyiz talebi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay, dosyayı Anayasa, Türk Borçlar Kanunu, İş Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yönünden değerlendirdi. Yargıtay kararında, bilirkişi raporlarında “olayın kötü tesadüf şeklinde gerçekleştiği” yönünde görüş bildirildiği ancak raporların olayın oluş şekline uygun olmadığı, bünyesel faktörlerin iş kazasının oluşumunda etkisinin olup olmadığının değerlendirilmediği belirtildi.
“ÇALIŞMA HAYATINDAKİ KÖTÜ ALIŞKANLIK VE GELENEKLER SORUMLULUĞU ORTADAN KALDIRMAZ”
“(İşveren) Mevzuatta öngörülmemiş olsa dahi bilimsel ve teknolojik gelişmelerin gerekli kıldığı iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak zorundadır. Bilim, teknik ve örgütlenme düşüncesi yönünden alınabilme olanağı bulunan, yapılacak gider ve emek ne olursa olsun bilimin, tekniğin ve örgütlenme düşüncesinin en yeni verileri göz önünde tutulduğunda işçi sakatlanmayacak, hastalanmayacak ve ölmeyecek ya da bu kötü sonuçlar daha da azalacaksa her önlem işverenin koruma önlemi alma borcu içine girer. Bu önlemler konusunda işveren iş yerini yeni açması nedeniyle tecrübesizliğini, bilimsel ve teknik gelişmeler yönünden bilgisizliğini, ekonomik durumunun zayıflığını, benzer iş yerlerinde bu iş güvenliği önlemlerinin alınmadığını savunarak sorumluluktan kurtulamaz. Çalışma hayatında süregelen kötü alışkanlık ve geleneklerin varlığı işverenin önlem alma borcunu etkilemez. İşverenlerce, iş güvenliği açısından yaşamsal önem taşıyan araç ve gereçlerin işçiler tarafından kullanılması sağlandığında, kaza olasılığının tamamen ortadan kalkabileceği de tartışmasız bir gerçektir.”