YARGITAY'DAN EMSAL KARAR! DÜĞÜN MAGANDASINA MÜEBBET
Kırşehir'de düğünde alkollü halde ruhsatsız silahıyla havaya ateş eden maganda, aynı masada oturduğu A.K.'yi öldürdü. Yapılan yargılama sonrasında düğün magandasına "bilinçli taksirle öldürme" suçundan verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasını Yargıtay bozdu. Sanığın savunmasında silahın yere düşerken ateş aldığını söylemesi üzerine, tabanca yere atılarak test edildi. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanığın olayı alkollüyken silahın kontrolden çıkabileceğini öngörmesine, bilmesine ve bilebilecek durumda olmasına rağmen gerçekleştirdiğine değinerek, söz konusu eylemin "olası kast ile adam öldürmek" suçunu oluşturduğuna karar vererek, maganda hakkında müebbet hapis istedi.
Kırşehir'de yaşayan O. G. G., Akpınar ilçesine bağlı Boyalık köyünde bir düğüne katıldı. O. G. G.'nin düğünde erkeklerin oturması için kurulmuş çadırda ruhsatsız silahıyla ateş etmesi sonucu aynı masada oturan A.K. yaralanarak hastaneye kaldırıldı ve yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Bunun üzerine O. G. G. yerel mahkeme tarafından "ruhsatsız silah taşımak" ve "bilinçli taksirle öldürme" suçundan ilgili maddeler uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hükmün temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 12. Ceza Dairesine geldi. Daire, dosyayla ilgili temyiz incelemesini tamamladı.
İFADESİNİ DEĞİŞTİRMİŞ
Kararda, olayla ilgili olarak gözaltına altına alınan O. G. G.'nin ilk ifadesinde düğüne gittiğini, A. K.'nin kendisini karşılamaya geldiğini, bu sırada pantolonunda bulunan silahın düşer gibi olduğunu, silah düşmesin diye tutarken silahın ateş aldığını ve A.K.'nin vurulduğunu belirttiğine yer verildi. O. G. G.'nin daha sonra dilekçe vererek ifadesinde değişikliğe gittiği kaydedilen kararda, O. G. G.'nin çadırda yaşamını yitiren A.K. ile aynı masada oturduklarını, kendisinin içki içtiğini, ruhsatsız silahı ile havaya ateş ederken veya ateş ettikten sonra yerine koyarken A. K.'nin vurulduğunu öğrendiğini, kasten yapmadığını ve pişman olduğunu aktardığı belirtildi. Tanık olarak dinlenen M. G., olayı gerçekleştiren O. G. G.'nin silahla ateş etmek istediğini ancak silahının tutukluk yaptığını, silahı masanın altına doğru indirerek tutukluluğu gidermeye çalıştığını, bu sırada silahın A. K.'ye doğru olması nedeniyle silahın çaprazından kenara doğru geçtiğini, tam bu esnada silahın ateş aldığını ve A. K.'nin vurulduğunu, O. G. G.'nin havaya da bir el ateş ettiğini aktardı.
DÜŞME TESTİ YAPILDI : "SİLAH KENDİLİĞİNDEN PATLAMADI"
Soruşturma kapsamında uzmanlık raporunda, olayda kullanılan tabancanın emniyet sisteminin sağlam ve işler durumda olduğu, atışına mani ya da kendiliğinden atış yapacak mekanik herhangi bir arızasının bulunmadığı belirtildi. Raporda ayrıca, tabancanın fişek yatağına çap ve tipine uygun biçimde mermi çekirdeği ve barutu boşaltılarak fişek yerleştirilerek emniyet mandalı kapalı ve açık konumlarda sert zemin üzerine bırakılarak ve kabzası yere vurularak uygulanan düşme, çarpma ve darbe testleri sonucunda tabancanın kendiliğinden patlamadığının tespit edildiğinden de bahsedildi. Öte yandan uzmanlar tarafından yapılan incelemede, A. K.'ye ait mont üzerinde bulunan delinme bölgeleri çevresinde atış artığına rastlanmadığı ve yapılan atışın "uzak atış" olduğu değerlendirildi.
SANIK VE TANIK BEYANLARI RAPORLARI DOĞRULAMIYOR
Yargıtay 12. Ceza Dairesi heyetinin kararında, sanık ve bir takım tanıkların "silahın tutukluk yaptığı, sanığın masanın altında manevra yaptırırken silahın ateş aldığı" şeklindeki ifadelerinin aksinin alınan uzmanlık raporuna göre, silahın mermiyi kendiliğinden patlatmadığının, mekanik arızasının olmadığının belirtilmesi karşısında doğru olmadığının anlaşıldığı kaydedildi.
SANIĞIN EYLEMİ "OLASI KASTLA ÖLDÜRME" SUÇUNU OLUŞTURUR
Sanığın alkollü bir şekilde, bulunduğu çadır içerisinde etrafında fazlaca kişi varken ruhsatsız silahı ile ateş ederek herhangi birine silahın mermisinin isabet edebileceğini, alkollü olması nedeniyle elinin titreyebileceğini veya alkollü olması nedeniyle silahın kontrolden çıkabileceğini öngörmesine, bilmesine ve bilebilecek durumda olmasına rağmen eylemi gerçekleştirmesinde, "olursa olsun" şeklinde kayıtsızlık göstererek eylemine devam ettiği belirtilen kararda, sonucun meydana gelmesi nedeniyle sanığın sonuçtan dolayı "olası kast ile öldürmek" suçundan sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden "bilinçli taksirle öldürme" suçundan mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı bulundu. Daire, hükmün bozulmasına karar vererek dosyayı yerel mahkemeye gönderdi.