YARGITAY'DAN 'MASKE' İÇİN ÖNEMLİ KARAR
Birincisi, cezai işlem uyguladığı cadde ve ana arterlerde tıpkı yollarda radarla hız kontrolü yapıldığı gibi uyarı levhaları asılması gerektiği. İkincisi de cezayı polisin yazamayacağı, polisin ilgili kişi hakkında tutanak tutması gerektiği, para cezasının belirlenen tutanağa göre valilikçe uygulanabileceğine hükmedildi.
Ankara'da yaşayan Elif Nihan İşler dört ay önce ailesini ziyarete gittiği Bolu'da maske takmadığı için mahalle bekçileri 392 lira para cezası kesti. İşler maske takmanın zorunlu olduğunu bilmediğini, kendisine hiçbir uyarı yapılmadığını belirterek Sulh Ceza Hakimliğine itirazda bulundu. İtiraz kabul edilince bu kez Adalet Bakanlığı kanun yaranına bozma istemiyle kararı yüksek yargı organına taşıdı.
"İTİRAZIN REDDİ GEREKİYORDU"
Yargıtay 19. Ceza Dairesi ise hepimizi yakından ilgilendiren emsal niteliğinde iki önemli karara imza attı. Yargıtay, kararı kaldıran Sulh Ceza Hakimliğinin, günlük üç maske takmanın vatandaşa maliyetli olduğu gerekçesiyle para cezasını kaldırmasının hiçbir bilimsel veriye dayanmayan soyut değerlendirme olduğunu ve itirazın reddi gerekirken, kabul kararının isabetsiz olduğunun altını çizdi.
VALİ BAŞKANLIĞINDA KARAR ALINABİLİR
Bolu İl Hıfzısıhha Kurulu kararında, maske takma zorunluluğu bulunmadığı ve sosyal devlet ilkesi gereği devletin her vatandaşa günlük üç adet maske verme zorunluluğu olduğu gerekçesiyle Sulh Ceza Hakimliğinin kesilen cezayı iptal etmesinin doğru olmadığına hükmedildi. Yargıtay, iki önemli noktaya da dikkat çekti. Covid 19'un 2020 yılı Mart ayından bu yana tüm Türkiye'de bulaşıcı salgın hastalık olarak kabul edilen vaka olduğu, solunum yoluyla bulaşan bu hastalığın insandan insana geçmemesi için birçok değişik önlem ve tedbirin alındığına işaret edildi.
"AFİŞLE DUYURULMASI GEREKİR"
Yargıtay, genel sağlığı tehdit eden tehlikeli durumun önlenmesi için Valiler başkanlığında toplanan Hıfzıssıhha Meclisinin maske takma yükümlülüğü kararı alabileceğine vurgu yaptı. Bu kararların uygulanması görevinin Valilere verildiğine vurgu yapıldı. Ancak valilerin salgınla mücadele kapsamında kendilerine verilen görevi yerine getirirken, buna uymayanlar hakkında kabahatler kanununa göre idari para cezası uygulanacağına dair il genelinde yaşayan vatandaşlara usulüne uygun biçimde ilan edip ana arterlerde afişlerle bunu duyurması gerektiği ifade etti.
RADAR UYARISINA VURGU YAPILDI
Dosyada böyle bir ilanın yapıldığına dair bilgi ve belge bulunmadığını kaydeden Yargıtay, otoyollarda radarla hız kontrolü yapıldığına dair uyarı levhaları asıldığı gibi salgınla mücadelede kapsamında aynı uyarı levha ve afişlerinin asılması gerektiğini vurguladı.
POLİS TUTANAK TUTAR CEZA YAZAMAZ
Yargıtay, polisin de maske takmayanlar hakkında idari para cezası kesemeyeceğini, polisin maske takmayan kişiyi belirleyip bunu tutanakla imza altına alarak il valiliğine göndermesi gerektiğini, cezai işlemin valilik makamınca tesis edilebileceğinin altını çizdi. Kanunla verilen karar alma yetkisinin bir başkası tarafından kullanılamayacağı gibi başkasına devir de edilemeyeceği bildirildi. Emire aykırı davranış nedeniyle Elif Nihan İşler hakkında tutanak tutulup Valiliğe gönderilmesi gerekirken, bekçilerin doğrudan 392 lira cezai işlem tesis etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu kaydedildi.
ADALET BAKANLIĞI HAKLI BULUNDU KARAR BOZULDU
Yargıtay, Elif Nihan İşler'e ceza kesilen Caddede Bolu Valiliğince gerekli uyarı levhaları ve afişlerin asılmamış olması halinde cezanın ortadan kaldırılması gerektiğine hükmetti. Valilikçe usulüne uygun afişler ilan edilmiş olması halinde bu kez idari para cezasının tutanak tutulmadan direkt kollukça kesilmiş olması halinde verilen cezanın yine ortadan kaldırılması gerektiğine karar verildi. Yargıtay, Sulh Ceza Hakimliğinin gerekli araştırma ve ilgili kurumlarla yazışma yapmadan, sübjektif değerlendirme ve yanılgılı gerekçelerle, para cezasının iptaline karar verdiğinden bu kararın Adalet Bakanlığının talebi doğrultusunda kanun yararına bozulmasına gerektiğine hükmetti.
KARARA ŞERH DÜŞÜLDÜ: AÇIK BİR DÜZENLEME YOK
Karara muhalif kalan üyelerin karşı oy yazısında ise Anayasa'nın 13. maddesi gereğince temel hak ve özgürlüklere ilişkin tedbirlerin kanunla düzenlenebileceği, ancak maske takma emrine dair kanunlarda üstü örtülü veya açıkça hiçbir düzenlemenin olmadığı vurgulandı. Şerh yazısında, maske takma tedbirinin amacı bakımından kamu yararını bulunduğu ancak, idari işlemin yetki unsuru yönüyle bu emrin sakat olduğu, zımni bir yetkinin varlığı varsayılsa bile açık kanuni dayanaktan yoksunluk sebebi ile bu tedbirin idari para cezasıyla cezalandırılmasının mümkün olmadığı ifade edildi.