YETKİLİ SEKRETERE YAPILAN TEBLİGAT HAKKINDA MUHATABIN O YERDE BULUNMADIĞINA DAİR KAYIT YER ALMADIĞINDA YAPILAN TEBLİGAT USULSÜZDÜR
TC
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
2018/479 E.
2018/12121 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davalı kiracının davaya konu mecuru tahliye sırasında mecura verdiği zararlara karşılık, değişik tespit dosyası ile tespit edilen 12.225 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep emişlerdir.
Davalı şirket davanın reddini istemiştir.
Mahkemece asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile dosya kapsamı ve tespit bilirkişi raporu dikkate alınarak 12.225,00 TL zarar ziyan bedelinin davalı şirketten alınarak davacılara ödenmesine, dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, hükmün davalı tarafça temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 06.10.2016 tarih, 2016/10614 E. - 5746 K. sayılı ilamı ile; davada görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamından sonra tensiple yeni duruşma günü 13.04.2017 olarak belirlenerek taraflara duruşma gününü bildirir davetiye gönderilmesine karar verilmiş, 13.04.2017 tarihli duruşmaya ise davacı vekili katılmamış, davalı vekili tarafından davayı takip etmeyeceklerinin beyan edilmesi üzerine mahkemece davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, 19.07.2017 tarihinde ise mahkemece; dosyanın 13.04.2017 tarihli duruşmada işlemden kaldırıldığı, aradan 3 ay geçmesine rağmen davanın taraflarca yenilenmediği gerekçesi ile davanın HMK.’nun 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Tebligat Kanununun 17. maddesine göre belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir.
Somut olayda davacıya, yukarıda belirtilen 13.04.2017 tarihli duruşma gününü bildirir tebligat parçasının incelenmesinde; tebligatın yetkili sekretere tebliğ edildiğine dair şerh düşüldüğü görülmüştür. Ne var ki; söz konusu tebligatta muhatabın o yerde bulunmadığına dair bir kayıt yer almamaktadır. Bu nedenle yapılan tebligat usulsüzdür.
O halde mahkemece; davacı vekiline duruşma gününü bildirir davetiye usulüne uygun tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmadan, yanılgılı değerlendirme ile yukarıdaki gibi hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.